Ekonomistlerimiz de böyle yaparsa...

KKTC'de her türlü kredinin hası Sterlin cinsindendir…

Kiralar da sterlindir…

Tahsil hayatı da dövizle işler.

Bu konuda son yılların şöhreti Euro'dadır.

KKTC'nin dış ticareti, ürün grupları bazında incelendiğinde hiç dikkat çekmez: İthalata dayalı olan ekonomimiz için dolar, tüccar için atar damardır.

KKTC'de hayat, "dövizle öde, TL ile kazan" gibi neresinden baksan düzeltilemez bir prensibe fiilen mahkumdur.

Ekonominin katalizörleri içinde yer aldığı temcit pilavı gibi söylenen Yükseköğrenimdeki 'öğrenci sayımız' bile -reklamına rağmen- şâibelidir.

Turizme gelince;

KKTC'ye gelen turist hem fakir hem ihtiyardır.

"Dünyanın en güzel adasında yaşadığımız" hakkında atılan yalan ise İngiliz Edebiyatından geçme olduğunu sandığım bir masalın yankısı gibidir…

Ahmet Hâşim'e mahsus "müptela bir pitoresk bakış" için bile KKTC'de 'güzellik', hüzün doludur…

**

TL varlığı ise KKTC için tam bir kâbustur.

Batıda hukukun bizim için söylediği "Türkiye'nin alt yönetimi" dediği şeyin bir tür bedeli, kumarıdır bu…

Sürecin nasıl işlediği bellidir: Türkiye'de gelişen ve fakat bizi hiç mi hiç alakadar etmeyen siyasal, toplumsal süreçler bizi de –aynı ekonomik sonuçlarla- etkiler.

Özellikle son bir kaç yıldır Gezi'den 17 Aralık'a, PKK teröründen 1 Kasım'a Türkiye'de değer kaybeden TL ile yükselen döviz, bizi de vurmaktadır…

Son 3 yıldır da KKTC'de şu tartışılmaktadır: "Acaba biz, yükselen dövize karşı bir tedbir mekanizması geliştirebilir miyiz?".

Teorik olarak devlet mekanizmamız 'yarı komünist' olduğundan (ki her kesim hükümetten teşvik almaktadır) teorik bir sorun yok gibi görünmektedir.

Lafazanlığa lüzum yok: Son tahlilde nihai tedbir mümkün değildir.

Buna rağmen son birkaç yıldır döviz, Türkiye'de her dalgalandığında burada ekonomistlere biz de döner sorarız: Bir şey yapmak mümkün müdür?

Cevap düne kadar hep şöyle gelmiştir: Tam olarak değil ama hükümet kısmen bir şeyler yapabilir!

Bugüne değin ekonomistler genel olarak hep ama hep bu ayarda konuşup amirane tavsiyede bulunduğu için de muhalefete mecliste hep söyleyecek bir laf düşmüş, malzeme çıkmıştır.

Hükümetler öteden beri yükselen dövize karşı lakayt kalmakla suçlanmıştır.

**

Ancak önceki gün KKTC'de hükümet dövize karşı bazı "sabit kur" tedbirleri açıkladı. Vallahi, billahi ki bugüne kadar ekonomistler ne tavsiye etti ise hükümet onu yaptı. Şimdi bakıyorum aynı ekonomistlerden bazıları, yine beğenmiyor sözüm ona 'temkinli' yaklaşıyor.

Günlük-pratik hayatta hissedilmeyecek, diyor… Yani güzide ekonomistlerimiz, düne kadar 'temkin' önermişler hükümetlere meğer… Ekonomistlerimizin de 'siyaset' yaptığını bilmem için 'ekonomist' olmama gerek yok!

O nedenle zırvalamayı kesin artık!

Tahsil ettiğiniz liberal ekonomi fabrikasına sadık olun biraz!