Sultaya karşı 'üyelik' demokrasisi

Yayın Tarihi: 09/11/15 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

'Tarihi' hükümetteki Ulusal Birlik Partisi'nde 'tarihi' kurultay bitti.

Başta Kıbrıs Türk siyasetine ve medyaya hayırlı olsun.

Büyük bir eziyetten kurtulduk.

Kurtulduk diyorum çünkü iki adaylı 2'nci turda zafer nettir.

Mesele uzayacaksa da tantana, artık partiyi ilgilendirir.

Konunun kamuoyuna dönük yönü kapanmıştır.

Özgürgün kazanmıştır ve bunu partiyi delegeden kurtaran Genel Başkan sıfatıyla hak etmiştir.

Genel Başkana karşı ittifak tutmadı.

Böylece UBP'yi hükümetten düşürenlerin defteri, UBP hükümetteyken kapandı…

Feleğin sillesi böyledir. Ve fakat bu parantezin daha kaç kere kapanacağı ise belirsiz…

**

İki turlu 20'nci Olağan Kurultayın en önemli yönü, partinin 'delege' sultasından kurtularak 'üyelik' sistemine fiilen geçebilmesi oldu.

Değişen bu yöndeki tüzüğün verdiği ilk imtihan her şeye rağmen bana göre başarılıdır.

Hem kurultay atmosferi ile hem de kırtasiyesi ile…

Elbet sancılı oldu bu üyelikle gelen dönüşüm.

Fanatik partili olmak, 'devleti kurduk' demek kolay mı!

5 dolmuş dolusu 'delegeyi' satın alıp sarsılmaz lider olmak kolay mı!

Üyeliklerle ilgili şâibe iddialarına gelince; demokrasiye metodolojik olarak geçişler her zaman her yerde ve zamanda sancılı olmuştur ve olur… Üstelik 'demokrasi oyununa' siyasetin kirli eli 'bulaş-ma-yacak' diye de bir şey yoktur.

Daha evvel de altını çizdiğimiz gibi 'en kötü üyelik sistemi' en iyi ya da makbul 'delege'nin kendisinden evlâdır.

UBP kurultayında sulta delegeye karşı üyelik demokrasisi kazanmıştır.

Bundan doğalı da siyaseten olmazdı.

Ancak söz konusu olan şey; kendisini nasıl ve nereden parçalayacağını her siyasal virajdayeniden becerebilen bir parti olunca, yarış son ana kadar –bir algı olarak- ortada görünüyordu.

Ve fakat Özgürgün'eteoriye uygun bir başarı gelmiştir.

**

Sayın Tatar'a gelince…

Üyelik sitemindeki kurultay başarısı yadsınamaz. Kimse de yadsımamalı.

Ancak kendisi, adaylığını hükümet kurulmadan önce ilan ettiği için diğerlerinden farklı idi. Ama bu orijinalliğinidiğer özellikleri ile vurgulamaktan vazgeçti ve yanlış bir ittifak kararı aldı.

Doğru bir taktikle sloganlaşan 'Beş'i bir yerde' damgasını yediği ve bunun ne demek olduğu belli olduğu halde bunu benimser bir tablo çizdi Sayın Tatar…

Tablodan bahsediyorum: Dokusuna zaten uymayan bu durumu reddetmeliydi.

Nitekim ikinci turda da aldığı oylar, ittifak matematiğine uymadığına göre demek ki ittifakı büyük bir siyasi hata imiş…

Özgürgün'ü şahsi hışımla indirmek isteyen ajandaların oyununa –bir algı olarak- dâhil oldu Sayın Tatar…Aldığı oyla partideki siyasi ağırlığını korurken buna dikkat etmesi siyaseten tavsiye olunur.

Devleti kuran partinin Onursal Başkanının kimi desteklediğini açıkça açıklayamaması ve bunun neden olduğu 'paket' algı, müttefikleri kaybettirmiştir.

Gezi anketinin fiyaskosuna ise hiç girmek dahi istemiyorum!

**

Velhasıl;

Kurultayın ana platformda yazan sloganı "Birlikte Yürüyoruz: Huzurla, Sevgiyle, El Ele…" idi.

Dilerizparti içinde öyle olur…

Olmazsa da olmaz.

Nitekim ne UBP'nin ne de onun da şekillendirdiği büyük bir parça olarak çöken siyasetin ne denli kurtulmaya namzet olduğundan şüpheliyim…

Genel Başkan Hüseyin Özgürgün'ün tartışmasız zaferi ile –bilhassa mâzinin bir türlü çekemediği süngere karşı dik duruşunu- hâssaten kutlarım.

Kâğıt üzerinde hükümette 2 yıl hedefi hala geçerli…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.