Fazla "sıkma" başbakan!

Yayın Tarihi: 11/04/16 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

"Dostun" en önemli âlametlerinden biri "yüze karşı" konuşmasıdır. Aksi düşman, yüze gülerken arkadan konuşur. Bu anlamda gazetecilerin siyasete "dost" olduğu aşikârdır. Onlar ki haber ve yorumlarıyla ortalıkta konuşur. Tenkitleri bu anlamda daima "yüze"dir.

**

Kırk kezCTP yönetimini "dostça" uyardık. Parti içinde devamlı surette halk düşmanlığına hizmetkâr yalan üreten şu "zındıkakomitesi"nin peşinden giderek "soğuk savaş" metotları üretmeyin beyhude diye…

Ne faide…

Toplumun gözünün içine baka baka yalan söyleniyor ve söylenmek üzere de tasarlanmaya devam ediliyor.

CTP'de "Talat devriminin" bunlara şahit olması ne acı!

Su anlaşmasını imzalayan ve ahir siyasi hayatında "özelleştirmeye" imza atan devrimin "Kalyoncu vakası" ile CTP'nin dörde bölüneceğini "dostça" öngörmüş, bugün gelinen noktada ise partinin "altıya"parçalanışı ile yüzleştiğimiz için de yine "dostça" üzülüyoruz. (Bu vahim bölünme karşısında Genel Sekreterlik 'ten bir İsmet Özel şiiri yok mu?)

**

Talat, bazı taslakların "Türkiye önerisi"diye servis edilmesine güvenerek "DPÖ konusu, Ekonomik Protokolde kabul edemediğimiz can alıcı unsurlardan. DPÖ'nün hiç tartışılmadan gündeme gelmesini yadırgadım" diyor…

Hadi madem DPÖ yerine Meclis bütçesine yeni oluşturulacak yapı için zaten kalem koyan hükümetin icraatı bilinmiyor; ya evvelinde Bakanlar Kurulunda sunum alınmış olduğu da mı unutuluyor.

"Hazreti Ömer adaleti" vadiyle gelen Sayın Talat'a bir "doğru"; bir "yanlış"; bir "fazla" ; bir "eksik" konuşmaktan vazgeçmesi "dostça" tavsiye olunur.

25 Şubatta KKTC Başbakanlık -resmi yazı ile- Türkiye'ye 'gel DPÖ'yülagvedelim' diye önermiş…Başbakanın talimatıyla hareket eden ilgili müsteşarın "ıslak imzasıyla" giden öneriler bununla sınırlı mı?

Değil…

Bir de gitmişsiniz bunu Dışişlerine de dağıtmışsınız!

Aynı resmî metinde İçişleri Bakanı Akansoy'un âdeta isyan ederek "protokolün genelinde metni ağırlıklı olarak biz oluşturduk" dediği Yargı Reformu; Limanların ve Telekom'un özelleştirilmesi ile TÜK'un müdahale kurumu olması yanında Fonların Kapatılması; Emeklilerden Vergi Alınması da aynı KKTCönerilerinde yer alıyor…

Başbakan bizi "maksatlı yayıncılıkla" suçlarken şu sıkıntıyı yaşıyor: "Eyvah! Biz şimdi nasıl Ekonomik Protokole diklendik diyeceğiz!"

Başbakan hastaymış daDPÖ lagvı gözünden kaçmış-mış…

DPÖ'nün lağvı, Sayın Talat'ın "özel müsteşarı" olarak Ankara'daki Ekonomik Protokol görüşmelerine Başbakanın "görevlendirmesi ile" giren Dışişleri Müsteşarının da mı gözünden kaçmış yani?

Gerçekten CTP,resmi evrak karşısında neyi nasıl anlatacağını şaşırmış görünüyor.

Hiç devlet evrakı "demeçle" yalanlanır mı!

Bu ne utanmazlık!

Başbakanı tebrik ediyoruz: Doğuş Derya'nın -tarih tutmasa da- hasta olduğu için "gözden kaçtı" dediğini yalanlayıp; haberimizi doğruladığı ve protokol konusunda suçu Türkiye'ye değil; TEPAVA attığı için.

Başbakan sanırım TAPAV'ı kimin davet ettiğini de bilmiyor! Ya da Erdoğan'dan randevu alamayanların Ankara'da hangi etkinliklerine katıldığını! (Bu arada TEPAV'in elektrikle ilgili önerilerini niye dikkate almadığınızı da demeç" yoluyla anlatacak biri varsa bekleriz)

**

Resmi evrakı "çırılçıplak"bastık basıyoruz… Ne taslak ne de başka bir şey…"İşte Türkiye'nin önerileri, dayatmaları" diye de haber tekniğine aykırı uydurmuyoruz.

KKTC'nin resmi önerileri bunlar...

Türkiye'nin taleplerini tekrar Türkiye'ye mi attınız!

O zaman KIB-TEK neden bir sorun olarak orada duruyor büyük Başbakan!

Kasım kurultayında kazanmak isteyen siyaseten ne diyeceğini iyi düşünsün.

Bizi işin o kısmı ilgilendirmiyor.

CTP'de "diklendik" yalanını yönetmek için şu resim içinde tek bir şey kalıyor: Gazetecilerle "yemek" yemek ya da "kişisel sohbetlerde" günah çıkarmak.

O da zaten en alasından yapılıyor…

Ya toplum?

"Demeçle" çektiğiniz "yalanları" yutacak mı sanıyorsunuz!

CTP'deki sıkıntıda bu zaten.

Kimin önerdiğinin de önemi yok aslında.

"Doğru" olan bir şeyin altına imza atmak üzereyken dönüp kamuoyuna "biz aslında istemiyoruz" demenizdir temel çelişkiniz.

O yüzden "sıkma" başbakan… Sıkma…!

Hele ki basına sakın ola ki çatma!

Nitekim "çatmaların" şimdilik farkında değilsin ki "CTP'nin daha başka ne numaralar" çektiğini resmetmemizi daha da kolaylaştıracak!

Biz değil, ikinci tekil şahıs ifadesi ile "sen maksatlısın Başbakan, Sen!"

Zira elektrikle ilgili bir önceki ekonomik programdan farklı bir durum olmamasına rağmen, CTP'nin uzlaşmaz sözde "diklenen" tavrının iki ülke yanında ülkemize verdiği zarar bir yana memleketi kendi ellerinizle Sağ'a teslim ettiniz…

Bizim yayınlarımızla nasıl baş edeceğinizi değil; oturun bunları düşünün!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.