"Mâhir" Akim, kurultayda aday olmalı

Dün yayımladık…

Güney Kıbrıs'tan ham 2 katına; ek mâliyetlerle birlikte 3 katına elektrik almışız.

Resmi evrakı da elimizde mahfuz.

Ne de olsa Devlet Sırrı!

"Aslında ben UBP'liyim" demesi beklenirken (ki bu şaşırtmazdı) istifa eden İsmet Akim döneminde Yönetim Kurulu üyelerinin yanı sıra, ne Maliye ne de Ekonomi gibi sorumlu bakanlıklar ile siyasilerin dahi bilmediği Rum Elektrik Kurumundan mis gibi KDV'li (artık şahsa mı faturadır onu da yakında basarız) alınan elektrik, gerçekten de fâhiş!

Artık "Kutsal GYÖ" diyerek mi yaptık bunu bilinmez…

Ama arada birilerinin "yalnız kaldığı" kesin!

**

EL-SEN yetkililerinin KIB-TEK'teki diesel üretim mâliyetini 5,5 $ Cent (16,5 Kuruş TL) olarak açıklaması ile AKSA'dan 8 $ Cent (24 Kuruş TL) olan alımlarla kıyaslandığında Güney Kıbrıs Elektrik Kurumu EAC'den yapılan söz konusu alımların iki katı aşan fâhiş bir mâliyetle gerçekleşmesi, esasen halka dönük uygulanan "gizliliğin" esasını teşkil ediyor…

Elbet altında "siyasi motive" mercileri de yok değil.

Ne var ki;

CTP'de birkaç genel başkanı yiyen, hükümet yıkan, siyaseti "gırtlağından" tehdit eden elektrik kurumu işine gelmediği için bağımsız denetçiye dahi değil vermek, göstermediği Güney Kıbrıs'tan alım evrakının düne değin süren gizliliği, her şeyden evvel İsmet Akim'in kişisel olarak ne denli başarılı biri olduğun ortaya koyuyor…

İlk CTP-DP Hükümeti döneminde Kurum Yönetim Kurulu Başkanlığı yanı sıra partisinde "Mali Sekreterlik" işini de "fevkalade" ve "basbayağı" yürütebilen İsmet Akim, Mali Sekreter iken 500 bin liralık bileti AKSA'ya satabilmeyi başarmıştır.

-Anlaşılması açısından- buna mukâbil 2015 kurultayında mali sekreter olamayınca halefi 300 Binde kalmıştır.

Hiçbir suâle cevap vermeyen "mahâretli elleri" ile İsmet Bey, görev süresi içinde eskiden Başkanı olduğu Sayıştay Denetçilerini dahi kapı dışarı edecek kadar itimad-ı nefste (öz-güven) kâhir biri olmakla kalmayıp, bir enerji şirketine siparişen yaptırılan "Türkiye'den kablo ile elektrik" konulu raporu -aksini söylemesine ve belgelemesine rağmen- "fizible değil" diye yutturarak (bizden değilse de) okuma-yazması olmayan basının elinden kaçırabilmiştir.

**

Lafı gevelemeye lüzum yoktur.

Sadede gelelim;

İhâle süreçlerine ilişkin de birçok konunun –belki de ses kaydıyla- yakında ortalığa evrakıyla saçılmasının beklendiği şu günlerde "Sayıştay Başkanlığı" gibi yüce bir hukuk mecrasından bu denli "mâhir işlere" uzanan elleri ile "Akim gerçeği" CTP'nin yegâne kurtuluşudur…

İsmet Akim CTP'nin artık tarihi de önceki gün kesinleşen kurultayında aday olmalıdır.

Şahsen "favorim" kendisidir.

Zaten bir ikidir kurultaylarda da kürsüye çıkmakta ve delegelere "Genel başkan adayı" gibi hitap etmektedir.

Akim'in cümle kariyeri boyunca kudretini nereden aldığı, işaret ettiğimiz ve daha da edeceğimiz gibi "mahir ellerindedir".

Bir düşünün; Kasım'la birlikte CTP'de Genel Başkan İsmet Akim olursa koca AKSA –anlamlı bir müşteri olarak- acaba bu kez kaç bilet satın alır dersiniz…

Bırakın şimdi sarpa saran ideolojiyi!

Ekonomik düşünün…

Akim, kurultay adayı olursa kazanır.

Üstelik abi, kardeş; yoldaş, hain ne varsa etrafında kenetlenir.

"Ortak Ülkü" icabı KIB-TEK'te sendika da bu işi motive etmeli, sahaya inmelidir.

Bizden "Açık Çek": "İsmet fenomeni" ortaklıkları ile CTP'ye yakışır.