Dizilime göre Anastasiadis'in yıldızı söndü
Yedi Cumhurbaşkanı yemeği ama Kıbrıs'ta kıyamet koptu.
Mevzu Anastasiadis'in -Güney Kıbrıs'ta da akl-ı selim zevatın yazdığı üzere- mızmızlığı üzerine uluslararası aktörlerin telefon stresine kadar uzadı
Mesele Kuzeyde de Güney'de de dallanıp budaklandı
ABD siyasetinden silinen "porselen dişli" Başkan Yardımcısı Biden'den; pirinç ustası babasının hatırına artık tek hobisi "golf oynamak" olan BM'nin gelmiş geçmiş en başarısız "müseccel devşirme" Genel Sekreteri Ban'a kadar herkes telefona sarıldı
Bir aramayan Kıbrıs'ta çözüm Maliyetinin 25 Milyar Euro olmasına şaşıran ve bu rakamın ancak yarısı kadarını bekleyen (ama Mısır'a yılda yalnızca 1,3 Milyar $ askeri yardım yapmaktan geri durmayan) ve Çözüm sonrası Türkiye'nin KKTC'nin borçlarını silmesi gerektiğini düşündüğünü Rum lidere aktarmakla övünen Avrasya İşleri "Ukrayna aktörü" Nuland oldu
Biden'den masadan kalktığını ilan eden Anastasiadis'e biraz fırça
Biraz teşvik
Biraz tetkik
Zirveye gitmeden önce sözde BM'den Cumhurbaşkanı Akıncı'nın zirveye katılmayacağına ilişkin aldığı güvence ile uçtuğunu anlata anlata giden Anasti, Cumhurbaşkanı Akıncı'nın Erdoğan'ın daveti ile BM Genel Sekreteri Ban'la üstelik Dolmabahçe Sarayı'nda görüşmesi "Cumhuriyet Başkanını" öfkelendirdi.
Anastasiadis'İn İstanbul'daki zirveyi yarıda keserek Yunanistan'a uçması ve ardından da Kıbrıs'a daha gelmeden "müzakere masasına gelmeyeceğini" açıklaması en başta BM'yi şaşırttı.
Zirve öncesi "99 'Denktaş'lı AGİT İstanbul'dan Akıncı-GİT'E" başlıklı yazımızda Cumhurbaşkanının İstanbul'da yapılacak BM Zirvesi'ne davet edilmezse 17 yıl önce AGİT Zirvesinde merhum Denktaş'ın yaptığı gibi "arka kapıdan baskınla girip, fotoğraf verme peşinde koşacak biri olmadığını" yazmış, âdeta yaklaşan krizin nabzını "koklayarak" tutmuştuk.
Haklı da çıktık
Nitekim adaya dönüşünde Ercan'da sorunca öğrendik ki Sayın Akıncı, İstanbul'a Ban'la randevusunun "kesinliği" üzerine gitti.
Bizim kuzeydeki bazı radikal şarlatanlar da kabul etmiyor ki Cumhurbaşkanı, Ban'la randevusu olmasaydı gitmezdi.
Bu belli
Hatta bu tavır Türkiye'ye dolaylı kanallardan iletilmiş bile olabilir
Ama konu bu değil
Konu, Kıbrıs sorununun suni kriz ve bunların çözümlenmesi sonucu elde edilen hissin verdiği bir idare-i maslahatçılık olarak devam etmesidir
Üzücü olan bu taktiklerin sürmesidir.
Rum tarafının bizim "Dolmabahçe Krizi" diyerek özetlediğimiz yaşananlar hakkında "organizatörlük" ile suçladığı BM Özel Danışmanı Eide'nin "yıldızlar dizlimi" konusunda şimdi ciddi "hayal kırıklığı" yaşadığı muhakkak
Güney Kıbrıs'taki parlamento seçimleri hakkında yaşadığı melankoli ile Rum Başkan, anlaşılan istikbali çoktan sönmüş bir yıldıza benziyor
Çünkü kimse Rum Lider Anastasiadis'in 1964 yılındaki BM kararının Genel Sekreter Ban tarafından telefon yoluyla teyidine neden ihtiyaç duyduğunu anlayamıyor
Üstelik bu gereksiz ve hem ilkesiz teyit, içerisinde "Ada'daki Cumhuriyetlerin akıbetinin" yazılı olduğu Şubat 2014 Ortak Metni'nin zaten ekseni kayan ruhunu da zedeliyor.
ELAM'ın Ulusal Konsey'e girebilmesinin bir laneti gibi Rum liderin "külliyen ziyan" tadında yaşattıkları
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.