Ne seçimmiş mübarek!

Beyhude 'Hodri Meydan'lı seçim bitti.

Neticeler neticesiz.

Maalesef seçime gidenlerin "hiç bir şey değişmesin" hesabına göre bu seçim sanırız statükonun seçimi olacak, demiştik…

Daha da önemlisi Cumhurbaşkanı Akıncı'nın seçimi olacak 'iyi izlenmeli' diye de eklemiştik.

Öyle oldu.

Hatta daha da beteri resmîleşti.

Fiilen hiçbir işe yaramayan ve hükümet krizine işaret eden "oy oranları" nezdinde;

Hükümetten olmak pahasına UBP'nin yükseldiği,

Yeni ve 'umut dolu' liderliğe rağmen CTP'nin yıkıldığı,

Anketlerde esamesi okunmayan YDP'nin şaşırttığı,

Beklentisi yüksek HP'nin 'girmeyi' başardığı,

TKP'nin takıldığı,

Bütçe bile yok nereye, diyen DP'nin üzüldüğü,

TDP'nin ise ne uzadığı ne de kısaldığı görüldü…

Neticeler belirsizliği çözmediğine, hatta derinleştirdiğine göre seçim tam anlamıyla statükonun seçimi oldu demektir.

Çünkü statüko belirsizlik demek.

**
Gözden kaçan daha da önemli ibret var…

İç siyaseti dizayn etme gücü olmadığı sandıkta tescillenen Cumhurbaşkanı Akıncı'nın da seçimi oldu 7 Ocak…

Çünkü övündüğü gibi yüzde 60 oyu var mıymış, hem neredeymiş ve ne işe yarayacakmış göremedik!

Güney Kıbrıs'taki başkanlık seçimleri sonrası Kuzey'de denge kurmak için çırpınan transatlantik de yine boşa kürek salladı, boş analizlere masraf etti.

Onların da hesapları gömüldü.

Çünkü ortaya "çözümcü bir hükümet modeli" çıkacağına 'çözümcü' Sol çakıldı.

**

Halk yeni seçim sistemine, sözde yama 'çarşaf listeye' de karşı tuhaf istatistikler verdi…

Evvela Genel Başkanların kontenjan adayları itibar görmedi.

Ne diye kontenjan olmuşlar, ne özellikleri varmış anlaşılmadı.

Nutku kesmeyen katılım oranı içinde yüzde 12'ye yakın "geçersiz oylar" olası koalisyonun gizli ortağı…

'Yanık karma' ile al başına belayı!

**

Suyun hesabını sordu vatandaş CTP'ye…

Parti Meclisine Türkiye'den gelen suyu danışıp sürgüt etmek ne imiş gösterdi.

'Yalanın Şifresi' CTP'den yüzde kaç yemiştir veri hala yükleniyor…

İşte koca CTP, şimdi yayın organlarında karmadan "çok almakla" övünüyor.

Oysa övündüğü şey, kırk yıllık kendi öz evlatlarını organize biçimde çatır çatır yemekten, devşirmelerin organizasyonuyla sandığa gömmekten ibaret.

Erhürman silahı, Talat döneminde yüzde 20 iç anketi ile Özersay'a karşı paniğe düşen CTP'yi değil yükseltmek belki ancak yerinde saydırdı.

Bir sonraki seçime 'evlat yiyen' CTP, 90'larda gördüğü yüzde 13'lere düşmezse eğer Kıbrıs Sorununa dua etsin.

**

Müntesiplerinin yüksek beklentisi nedeniyle hayal kırıklığına uğrayan HP ile ilgili biri mahfuz iki teori var.

Biri iktidara girmezse siyaseten devam edemez, diyor…

"Yeniler siyasetten silinmemek için hükümete girmeli" deniyor.

Ama başka sıkıntılara işaret eden sorular da var.

Mesela şimdi HP, CTP döneminde yapılan yolsuzlukları ne yapacak?

KIB-TEK örneğin.

AKSA'ya satılan Mercedes biletleri…

Hem sandıkta kalan Ertuğruloğlu'nu Ercan işinde aklayan CTP değil miydi?

Ayrıca DP ile koalisyona ilişkin HP, Kooperatif Merkez Bankası Yönetim kurulu üyesi adayından bilgi almış mı?

Böyle sorular var…

**

Velhasıl bütçesiz de seçim olur, daha evvel de oldu diyenler şimdi ne yapacak?

Türkiye ile hibe ve kredi protokolleri yatarken seçime diklenerek gidenler "tekrar seçim" teorisiyle sıyrılabilecek mi?

İki ikinin dört etmediği yerde beşi kim bulacak!