Syriza ve bizim halimiz...

Yayın Tarihi: 17/07/15 10:23
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

"SYRİZA farklılıkları birleştirebildiği, sokak ve parlamento kavgasını aynı anda yürütebildiği için bize kötü örnek. Çünkü biz teoride bunları yaparken, pratikte alanımızdan dışarı çıkmıyor, söz sahibi olduğumuzu iddia ettiğimiz bir konu da söz söyleyenleri benimsemiyoruz. Olmak isteyip de olamadığımız bir duruşun bir başkasına yakıştığını görünce de bertaraf etmek daha kolay. Ne de olsa iyi örnek yok edilirse, kötü modelimizin varlığı sorgulanmayacak. Hade Troyka Yunan Halkının başını ez ki, Kıbrıs Solu rahat bir nefes alsın!"

Bu yukarda yazılan satırlar bana ait değil.

Bu satırların sahibi KTÖS Yönetim Kurulu üyesi sevgili dostum Burak Maviş'e ait.

Dün Face Book'ta yazmış.

Hani Tsipras ve sol üzerinden bir küsur aydır birbirimizi yiyoruz ya, işte o durumu tam olarak bir paragrafta anlatmış sevgili hocam.

Gerçekten de Syriza nasıl iktidara geldi?

Nereden bakarsanız bakınız, Yunanistan'ın 2008'den beri AB Troykası ve diğer kreditörlerin dayattığı paketlerden çektiği ortadadır.

Yunan halkı bu paketleri imzalayan hükümetleri tek tek ya seçimle ya da protesto gösterileri ile devirmiş ve en sonunda sıra Syriza'ya gelmiştir.

Peki, sosyalist ideolojiye sahip bir parti olan Syriza seçimlerde kendi halkına vaat ettiklerini uygulamaya çalışmayıp da ne yapacaktı?

Yukarıda Burak Hoca'mın çok güzel bir şekilde vurguladığı gibi "işin teorisinde ahkam keserken, pratikte bir halt edemiyoruz" şeklinde tercüme edilecek lafından da anlaşılacağı üzere durum ortadadır.

Bizde de sol ya da sağ olduğunu iddia eden, seçim dönemi 'cek-cak' eden bir sürü siyasi şahsiyet, kurum ve kuruluş, amaç hâsıl olup da o tatlı koltuğa oturunca nedense seçim zamanı söylediklerini bir daha hatırlamamak üzere unutuyor işte.

Pek tabii bu dertten muzdarip, 'ben yanmasam sen yanmasan' romantizm içinde kıvranan solcularımız, Syriza kalkıp da dedikleri yapmaya ve finans kapitale karşı koymaya çalışınca da burun kıvırdık.

Elbette kastım tüm sol kesim arkadaşlarım değildir.

Ama hadi 'sağ cenaha' ait olduğunu düşündüğüm arkadaşları anladık.

Yani ya sosyalist ideolojiden haberleri yok ya da varsa bile savunmaz diye Syriza'nın düşmesini dilemelerine okey dedik.

Gayet güzel birikimi olan solcu arkadaşlara ne oldu, onu anlamakta zorlanıyorum işte.

Arkadaşlar konu gerçekte ne Yunanistan'ın işbirlikçi komprador takımının tıkındığı ve sonra da 'Yunan halkı sirtakiden kafasını kaldıramıyor' diye dönüp halkı suçladığı 'yeme-içme-siesta' meselesidir, ne de Tsipras'ın AB ile oynadığı satranç oyunudur.

Konu finans kapital dediğimiz canavarın Yunanistan'da doğan ve tüm dünyada destek bulan sol hareketinin güçlenmesi ve kendine karşı durmasıdır.

Başta Merkel ve diğerlerinin en acımasız şekilde saldırmasının altında yatan esas mevzu bu yukarda dediğim tehlikedir.

Finans kapitalin hayatta en çok korktuğu şey halkların uyanıp birleşmesi ve kendi egemenliklerine son vermesidir.

Ve Finans kapital pek tabii ki farkındadır ki esas mesele New York Borsasının çökmesi değil; Syriza kafasında güçlerin Yunanistan özelinde başlayıp, İspanya, Portekiz, İrlanda ve diğer ekonomik sıkıntı çeken ülkeler geneline bir domino etkisi gösterip çoğalması ve onların kurduğu bu vahşi düzeni sona erdirmeleri tehlikesidir.

Yoksa Dow Jones düşmüş kime ne?

Federal Rezerv yani Amerikan Merkez Bankası, hayali makinelerinde hayali dolarları basar, işi çözer; bir tarafta bir tarlada köle gibi işleyen bir işçi bunun faizini emeğiyle öder, olur biter.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.