Derinya Kapısı ve siyasi irade...

Yayın Tarihi: 26/08/15 08:16
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Görünen o ki Derinya Kapısı'nın açılması meselesi askeri makamların engeline takılmıştır.

Ve anlaşılan odur ki Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı bu olayın böyle olduğunu bilmekte ancak durumu açıkça anlatamamaktadır.

Basından okuduğumuza göre kapıda bir 'yol sorunu' yaşanmaktadır.

Rumlar eski yolun uygun olduğunu söylerken, Türk tarafı 'güvenlik ve başka sebepler' yüzünden alternatif bir yol önermektedir.

Mağusa İnisiyatifi Üyesi Dr. Okan Dağlı, geçtiğimiz günlerde Kıbrıs Postası'na yaptığı açıklamasında, Derinya Kapısı'nın en kısa sürede açılmasını istediklerini söyleyip, kapı için başka bir yola ihtiyaç olmadığını, mevcut yolun düzenlenerek açılmasının daha kolay olacağını belirtmişti.

Ama sevgili doktorun söylediği çok daha önemli bir nokta vardı;

"Bunun için siyasi irade gerekiyor."

Kim o siyasi irade?

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın ta kendisi.

Peki nereden geliyor bu siyasi irade?

26 Nisan günü seçmenden aldığı %60 küsur oydan…

Yani Cumhurbaşkanı Akıncı'nın bu kapıyı açması için gereken tek şey siyasi iradedir.

Burada duralım.

KKTC normal bir sistem mi?

Hayır değildir.

Niye?

Çünkü burada ne kadar inkâr edilse de bilindik siyasi iradenin üzerinde bir başka siyasi irade daha vardır.

Bunun adına ister Ankara, ister asker ne isterseniz deyin ama içinde bulunduğumuz durum budur.

Bana göre eğer Sayın Cumhurbaşkanı bu yukarda saydığım üst irade tarafından -bu yazıda anlatmaya çalıştığım şekilde 'engellenmişse' o zaman bunu çıkıp bu halka açık açık anlatmaktan başka çaresi yoktur.

Ya da en başından bu mevzu gündeme geldiğinde muhatabına 'arkadaş ben o kapıyı açacak yetkide değilim" diyecek, işin içinden çıkacaktı.

Ancak konuştu ve kapı en kısa zamanda açılacak dedi.

Ben ve benim gibi düşünenler, aslında o kapıda sorunlar yaşanacağını aylar öncesinden, Maraş çatır çatır yanarken ve bizim makamlar uzaktan seyrederken anlamıştık.

Daha Türkçe yazayım;

Maraş asker kontrolünde olan bir askeri bölgedir.

Askeri bölgelerin de kontrolü askerdedir.

Bu bölgelerde siyasi iradenin söz hakkı yoktur.

Dolayısıyla Derinya Kapısı olayında esas merci askerdir.

Bu olayın Türkçe anlatılışıdır.

Lakin bir de baktık ki, bizim müzakereci heyet bu durumun Türkçe mealinin 'asker ile sorun yaşıyoruz' kısmına 'eğer eski yoldan geçilirse, yol 1996 Derinya olaylarının yaşandığı yerden geçecek ve orada ölen Rumların anma törenlerinde vahim olaylar yaşanma riski taşıyacak' şeklinde kulpuna uygun bir dokunuş yapmıştır.

Bununla da kalınmamış ve eski yol yerine yeni bir yol önermiştir.

Yani 'asker izin vermedi' yerine 'yol güvenlikli değildir' şekline dönen bir anlatım söz konusudur.

Ağır mı oldu?

Hiç sanmıyorum.

Sayın Cumhurbaşkanına bu konuda çok da yüklenmek istemem, ancak beklentiler madem bu kadar yükseltildi o zaman bazı 'karşı karşıya' gelmeler doğal olarak yaşanacaktır.

Zira bu kapı işi artık kabak tadı vermektedir ve bir kapıyı açabilecek siyasi iradeyi ortaya koyabilmekten aciz bir iradenin meselenin tümünü; yani Kıbrıs sorunun çözümü sağlayacak iradeyi nasıl ortaya koyacağı tartışma kaldırır bir durumdur.

Geçtiğimiz gün konuyu tartıştığım etkili bir siyasetçimiz 2.Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat dönemindeki 'Lokmacı Kapısı krizi' olayını hatırlattı.

"Sayın Talat'ın askere karşı siyasi irade ortaya koyduğu ilk ve tek olay da bu oldu" diye anlattığı o olayda Talat, dönemin TC Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büykanıt ile karşı karşıya gelmiş ve konu günlerce süren bir krize dönmüştü.

O olayda Talat istifanın eşiğine kadar gelmiş ancak iradeli duruş sebebiyle soruna sebep olan üst geçit yıkılmış, Lokmacı Barikatı açılmıştı.

Şimdi Cumhurbaşkanı Akıncı'dan da aynı iradeyi beklemek mümkün değil mi?

Bence mümkündür.

Ve Derinya Kapısının açılamadan geçirildiği her dakika baskı artmaktadır.

Sayın Akıncı acilen karar vermelidir;

Ya muhatabı olan Rumlara 'benim siyasi iradem vardır' mesajını vererek kapıyı açacak ya da 'ben üst makamların sözünden çıkamam' anlamına gelen bir hareketle konuyu rafa kaldıracaktır.

Bu konuda suskun kalmak mümkün değildir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.