Derinya Kapısı tamam; sıra daha hayırlı haberlerde...

Yayın Tarihi: 23/09/15 08:01
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Anlaşılan odur ki bir krize dönüşen ve Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya sert eleştiriler yapılmasına neden olan Derinya Kapısı olayı kısa bir süre sonra tatlıya bağlanacak.

Gazeteci abimiz Hasan Kahvecioğlu geçen gün konu ile ilgili bir yazı yazmış ve 'Derinya tamam gibi' demişti.

Hasan Abi'nin yazdıkları muhtemelen doğrudur ancak benim kaynaklarım yolun alternatif yol değil, eski yol olduğunu söylüyor.

Birkaç yerden teyit de ettirdiğime göre konunun Türkiye Genel Kurmay Başkanı Hulusi Akar'ın geçen hafta yaptığı ziyaret sırasında istişare edildiği ve olumlu sonuçlandığı görülüyor.

Şimdi kapının açılması ile ilgili duyurunun kısa bir zaman sonra yapılacağı ve kapının da 2 ay kadar sonra açılacağı öngörülüyor.

İnsan düşünmeden edemiyor.

Bu iş bu kadar yılan hikâyesine dönmeden halledilemez miydi?

Eğer halledilebilseydi, görüşme sürecinin tam ortasındaki Cumhurbaşkanı, ne gariptir ki yine solcu, çözümcü barış güçleri tarafından bu kadar yıpratılmazdı.

Geç olsun da güç olmasın diyeceğim ama gerçekten de Kıbrıs'ın kuzeyinde yapılan her şey hem geç hem de güç oluyor.

Kader mi bu?

Öyle görünüyor.

Misal, bir yolun bir hatası olsun.

Basın da bunu yazsın çizsin…

Ta ki bir kaza olup canlar yitirilinceye kadar o yolun o hatası düzeltilmez.

Buna Kıbrıs usulü çözüm bulma mı diyeceksiniz artık, ne diyeceksiniz adını siz koyun.

İşte bu Derinya işi de böyle oldu.

Hoş, güvenilir kaynakların güvenilirliği de güvenilmez olduğunu anlayana kadardır ama gazetecilik de böyle bir şey işte.

Gerçi bana sorarsanız, son derece ilginç gelişme ve büyük ilerlemelerin yaşandığı Kıbrıs müzakerelerinde nerdeyse sonuç aşamasına varılmak üzereyken, böyle Derinya gibi GYÖ'lerden daha da fazlasını istemek lazım.

Olaya yetmez ama evet gibi bakıyorum anlayacağınız…

Ha nedir, Derinya Kapısı konusun büyük önemi, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün sembollerinin başında gelen Maraş Bölgesinde olmasından gelmektedir.

Ve bu kapının açılması sorunun tümünün çözümü yönünde bir başka işaret fişeği olarak değerlendirilebilir.

Gerçi Lokmacı da açıldığında aynı heyecanları yaşamış, 'Avrupa'nın son bölünmüş başkenti de birleşti artık' diye bayram etmiştik ancak o günden beri Maraş'ın yabani otları daha da büyüdü.

Belki çözüm ve uzlaşı yolunda atılacak olan diğer büyük bir adım da Maraş'ın gerçek sahiplerine iade edilmesi yönünde olacaktır.

Bu konuda herhangi bir işaret yok ancak bilinsin ki Maraş iade edilirse, karşılığında illa ki Kıbrıs Türk tarafına aynı büyüklükte bir şey verilmiştir.

Farazi mi konuşuyorum?

Beyin jimnastiği yapıyorum diyelim…

Ama gelinen noktada, 1-2 ay içerisinde büyük gelişmeler olacağı muhakkaktır.

Daha evvel de yazıp çizdiğim üzere, Kasım ayının 2.yarısı, belki Aralık başı elimizde yazılı bir metin ya da bir mutabakat belgesi olabilir.

Veya tam tersi, müzakerelerde büyük tıkanıklıklar olduğu dile getirilip, bu iş 2018-2019'lu yıllara da atılabilir.

Doğrusunu söylemek gerekirse, Kıbrıs sorunu denen garabet ile değil yıllar, bir dakika bile daha fazla yaşamak istemiyorum.

Bu sorunun içinde doğdum ve çocuklarım da aynı kaderi paylaştı.

Zorlarsam, 1945'te doğan annemle babamda bu sorunun içinde doğdu da diyebilirim…

Ama benim esas derdim çocuklarımızdır.

Bu kötü mirası, bu kötü kaderi onlara devretmeyi asla istemem, kimse de istemesin.

Ne olacaksa olsun ve bitsin, en büyük dileğim budur.

Bu minvalde, iyi sonuç bekleyen birisi olarak, Derinya Kapısı meselesinin tatlıya bağlanacak olmasını büyük bir mutlulukla selamladığımı belirtmek isterim.

Umarım ilerleyen günlerde daha da güzel haberlere uyanırız…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.