İstenince oluyormuş...

Dün sabah Güney Lefkoşa'daki Avrupa Birliği (AB) Evinde çok anlamlı bir tören vardı.

Neydi o?

2008 yılından itibaren Kıbrıs'ın yeniden birleşmesine, iki toplumun barış içinde yaşamasına ve karşılıklı anlayış kültürünün gelişmesine yönelik çaba ve mücadelelerinden dolayı kişi ve gruplara verilen Avrupa Vatandaşlık Ödülü töreni…

Bu yıl ödüle Kültürel Mirası Koruma Teknik Komitesi'nin Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk Başkanları (Eş Başkanları) Takis Hadjidemetriou ile Ali Tuncay layık görüldü.

Ödülün Hadjidemetriou ve Tuncay'a verilmesinin nedeni ise "tüm Kıbrıs'ın ortak kültürel mirasının ortaya çıkması ve korunması için ortaya koydukları katkı" olarak belirlendi.

Törende geleneksel olduğu üzere konuşmalar da yapıldı ancak Ali Tuncay Bey'in yaptığı nefis konuşmanın şu kısmının altını çizmek şart;

"Roma da, Bizansda, Venedik de, Osmanlı da biziz, Cami de bizim Kilise de bizimdir. Apostolos Andreas Manastırı da hepimizin Hala Sultan Tekkesi de hepimizindir. Kısaca ada üzerindeki tüm medeniyetlerin eserleri, ortak kültürel mirasımız ve ortak zenginliğimizdir."

Öncelikle, her iki değerli şahsiyeti de başarılarından ödülü kutlamak isterim.

Ve Sayın Ali Tuncay'ı da böylesine anlamlı bir konuşmayı yaptığı için ayrıca kutlamak isterim.

Bu ülkedeki anlamsız bölünmenin yıllardır betonlaştırılmaya çalışıldığı bir siyasi ortamda, 1500 yıl önce dikilen bir yapının önemi işte böyle imdada yetişir…

Apostolos Andreras da bizimdir, Hala Sultan'da…

Ve St Hillarion Kalesi de bizim, Afrodit Hamamları da…

Adanın içinde kaynaklar nasıl hepimizinse, çevresindeki gaz yatakları da bizim ortak malımızdır.

Molohiya da bizim, Paluze de…

Ve Zivaniya ile Luganiga da…

İşte bu Kültürel Mirası Koruma Teknik Komitesi de tam bu mantık üzerinden hareketle, yıllardır yok edilmeye çalışılan bu ortak mirası korumak için son derece yararlı restorasyon çalışmaları yapmış.

Neler mi?

Sıralayayım;

-Apostolos Andreas Manastırı - Dipkarpaz…

-Denia/Denya Camisi – Tamamlandı…

-Fyllia/Filya/Serhatköy Profitis Elias Kilisesi – Tamamlandı ancak çatı ile ilgili çalışmalar devam ediliyor…

-Panagia Melandrina Kilisesi-Bahçeli – Tamamlandı…

-Mustafa Paşa Camii – Mağusa'da – Tamamlandı…

-Baf Hamamı – Tamamlandı…

-Trachoni/Demirhan Panagia Kilisesi – Tamamlandı…

-Othello Tower/Citadel-Mağusa-Araştırma, Değerlendirme ve proje planları tamamlandı…

-Agios Afxentios Kilisesi – Komibekir/Büyükkonuk-Tamamlandı…

Bir de şu anda proje aşamasında olan ve çalışmaların devam ettiği yerler de var…

-Ravelin (Land Gate) – Mağusa (Restorasyon planları devam ediyor)
-Martinengo Bastion – Mağusa (Restorasyon planları devam ediyor)
-Arsenal ve Othello Küllesi arasında Venedik Surları/Citadel – Mağusa (Restorasyon planları devam ediyor)
-Millhouse/Aqueduct in Chrysochou/Hirsofu (Restorasyon planları tamamlandı ve restorasyon çalışmaları yakın gelecekte başlayacak )
-Girne Kalesinde bulunan Eski Batık geminin sergilenme alanında yenilenme çalışmaları
-Eski Aziz George Kilisesi - Kormakitis/Kormacit/Koruçam (Restorasyon çalışmaları devam ediyor)
-Aziz Panteleimonas Manasteri - Çamlıbel/Myrtou (Restorasyon planları tamamlandı/ İhaleler yakında açılacak)

Eski Cumhurbaşkanları Dimitris Hristofiyas ve Mehmet Ali Talat'ın belki de görev sürelerinde yaptığı en yararlı iş olan teknik komite kurulması kararı işte bugün yukarıda saydığım çalışmaları gerçekleştirmiş ya da gerçekleştirmek üzere.

Bence muhteşem.

İstenildiğinde, işin içine saçma sapan fikirler katılmadığında, yapılabilen ortak çalışmalar bunlar işte…

İşin içine 'Kıbrıs benim, yok senin, yok bilmem kimin' tartışması girmeyip de 'Kıbrıs hepimizin' deyince, işbirliğine gidince, başarılan şeyler bunlar.

Buradan, komitenin üyelerini, tüm katkı koyanları, başta başkanlar olarak tebrik etmeyi bir kez daha görev bilirim…

Barış işte bu ortak işbirliği anlayışı üzerinde temellenecektir…

Yeter ki isteyelim…