Derinya ve yükselen umutlar...

Yayın Tarihi: 15/10/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

28 Mayıs 2015 günü iki lider, Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis'in açıkladığı 5 Güven Yaratıcı Önlem (GYÖ)'den biri olan Derinya ve Aplıç kapılarının açılması konusunda, en nihayet teknik komitede karar alındı.

Dün öğle saatlerinde Rum Basınından öğrendiğimiz habere göre teknik komite, daha evvelden bizim yazıp çizdiğimiz gibi eski yol üzerinde anlaşmaya varmış.

Geçtiğimiz Cuma günü bu köşede "(Derinya) 7 Ekim günü, teknik komite toplantısı sonrası açıklanacak bilgisi geldi. Ancak o da olmadı. Şimdi de 12'sinde (liderler görüşmesi) ya da 14'ünde (komite toplantısı) açıklanacak deniliyor. Göreceğiz" diye yazmıştım.

Hani buradan tekrardan yazma ihtiyacı duymamım sebebi bazı kör gözlere parmak sokmak içindir.

Niye?

E iki de bir 'yalancı çoban; sen da atan tutan saran bizi; boşuna umut verin insanlara' diyenler yüzündendir.

Ama ben yine de geniş resim üzerindeki konsantrasyonumu koruyarak, olaylara böyle bakmaya devam edeceğim.

Zira bu ülkede birine bir şey beğendirmek zordur.

Döviz çıkar, herkesler bağırmaya başlar;

"Yetkililer önlem alsın, Euro'ya geçelim."

Sonra bir haber çıkar, KKTC'nin bu konularda, yani çözüm ardından geçilecek şekilde, Euro çalışması başlattığı yazılır, vay efendim haberin başlığı fena…

Nedir haberin başlığı?

"KKTC Euro'ya geçiyor…"

Tabii inmsanımızda haberin içeriğini okuma alışkanlığı yok diyedir bütün bunlar.

Dalga geçmeler, tiye almalar, 'maşarappaya bile geçemeyik biz' diyenler.

KKTC Euro'ya geçemez be arkadaşlar, rahat olun.

Ama çözüm ile birlikte, Kuzey'deki Kurucu Devlete dönüşecek olan KKTC geçebilir.

Amacınız bu değil herhalde sizin, ondandır bu dalga geçmeler…

Bir de 'havadan Euro atacaklar' diyen kesim var.

Annan Planında bu şekilde propaganda yapanlar yüzünden topluma yerleşen söz konusu 'dalga geçme' biçimi, Euro haberinden sonra patlamış.

Geçsinler bakalım, sorun değil…

Sürekli şekilde, sapına kadar çözümcü olup da 'bir referandum olursa kesin hayır çıkacak' diyenlere de buradan bir hatırlatma yapmayı kendime görev bilirim ayrıca.

Nedir o?

Bir şeyi 40 defa söylersen olur derler ya, bu arkadaşlar da her yerde bu anti propagandayı yaparak 'hayır' oyuna katkı yapmaktadırlar.

Ben de diyorum ki öyle bir şey hiç yoktur.

Bu ülkede 2004'teki irade ne ise şimdiki irade de odur.

Akıncı'nın seçilmesindeki oy oranı da bu iradeyi göstermektedir.

Hal böyle iken, siz hangi veriye göre konuşuyorsunuz?

Buyurun söyleyin de biz de bilelim.

Bence aklımızı başımıza almamız ve artık içinde yaşamaktan mahvolduğumuz bu Kıbrıs sorununu tarihe gömmemiz gerekmektedir.

Yeri gelmişken söyleyeyim;

Kıbrıs Sorununda kritik ay önümüzdeki Kasım ayıdır.

O ay Derinya kapısı açılacak, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry gelecek, liderler görüşmelerini haftada 2-3'e çıkaracak ve ayın sonunda doğru veya en geç Aralık başı bir ortak basın toplantısı yapıp durumu açıklayacaklardır.

O gün geldiğinde, Kıbrıs sorununun çözülüp çözülemeyeceğini hep birlikte göreceğiz.

Ya ilerlemeler ya da anlaşmazlıklar açıklanacaktır.

Yine o gün geldiğinde, Kıbrıs sorununun bir birleşme ile mi ya da kesin bir ayrılma-ve bizim için büyük bir bilinmezlikle- ile mi sonuçlanacağını göreceğiz.

Aklımızı başımıza toplamalıyız dediğim şey budur.

"Hiçbir şey olmaz" mantığından uzaklaşalım.

Ayrılma olacaksa, KKTC tanınmaya gitmez, bunu da ayrıca bir köşeciğe yazın.

Hani, bunu hayal edenler var diye yazıyorum; öyle bir şey olmayacak.

En çok olacak olan şey, yani olası bir ayrılma anında, 'Tayvan Modeli' türü bir oluşumdur.

Buna mı; şimdiki düzene mi; yoksa AB Üyesi, tanınmış, uluslararası hukuk içinde yer alan, adil ve kalıcı bir sistem mi ihtiyacımız var?

Buna hep birlikte karar vereceğiz.

Rumlar da dâhil…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.