Akdeniz'in yıldızı olmak...

Yayın Tarihi: 12/12/15 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Son haftaki yazılarımda çözümün ekonomik getirileri ile birlikte faydalarını anlatan bir dizi konuya değinmiştim.

Ekonomi uzmanı olmadığımdan, normal bir vatandaş gözüyle, çözümün bize getireceği faydalar konusunda makale yazmakla yetinmekteyim.

Ama o normal gözle gördüğü, incelediğim bazı ekonomik raporlardaki rakamlar gerçekten de dudak uçuklatacak cinsten…

Mesela Güney Lefkoşa merkezli Sapienta Finans'ın Direktörü Fiona Mullen'nin 'Kıbrıs çözümünün karlılığı" adlı raporuna göre, 2016'da birleşecek olan bir Kıbrıs'ın 2035 yılındaki ekonomik büyüklüğü 45 milyar Euro'ya ulaşacak ve bu büyüme de yıllık ortalama %4,5'lik bir oranla yaşanacak.

Çözümden önceki ada ortalamasının %1,6'larda gezdiği düşünülürse, muazzam bir büyümeden söz ediyoruz.

Raporda bu büyümenin turizm başta olmak üzere, gemicilik, profesyonel hizmetler ve emlak sektörlerinde olacağı öngörülürken, diğer bütün sektörlerin de bu sağlıklı büyümeden olumlu olarak etkileneceğinin de altı çiziliyor.

Dahası, yine aynı rapora göre, Kıbrıs adasının kalifiye insan gücü bakımından son derece ileri düzeyde olduğu ve bulunacak bir çözümden sonra bölgenin en hızlı büyüyen ekonomisi durumundaki Türkiye'ye birçok konuda uzmanlık düzeyinde servis verecek olması da olası.

Açıkçası, Kıbrıslıların, hızla büyüyen Türkiye piyasasına adapte olmaları hem kaçınılmaz hem de gereklilik olarak durmaktadır ki rapordaki ifadeler de buna tekabül ediyor.

Sadece bu rapor da değil, gerek Güneyde, gerekse de Avrupa ve Dünyanın büyük ekonomik kuruluşlarının değerlendirmelerinde, Kıbrıs adasının yeniden birleşmesi 'büyük bir ekonomik fırsat' olarak görülüyor.

Mesela dünyanın en büyük beşinci, Avrupa'nın en büyük üçüncü gemi filosuna sahip olan Kıbrıs adasının gemicilikte daha da ileri gideceği ve bu minvalde, 1974 öncesinin en büyük limanı olan Mağusa'nın da ticarete açılıp tekrar eski günlerine döneceğini düşünürsek herhalde yaşanacak gelişmenin devasa olacağını görmek hiç de zor olmayacaktır.

Bundan da ötesi, Türkiye gibi bir devleşme yolundaki ekonominin, Kıbrıs gibi denizcilikte usta bir ülkeye limanlarını açması demek, bu limanlardaki malların Asya ve dünyanın diğer ülkelerine taşınmasında Kıbrıs bandıralı gemilerin de kullanılacağı anlamını taşımaktadır.

Dünyanın en büyük ekonomi kanallarından olan Bloomberg'te çıkan bir makaleye göre yabancı sermaye de işte tam bu yüzden gözünü Mağusa Limanı ve beraberinde açılacak olan Maraş'a dikmiş durumdadır.

Öyle ki, bu iki noktaya yapılacak olan yatırımın boyutu 15 milyar Euro başlangıç olarak hesaplanıyor.

Adanın tüm mülkiyet sorununun kökünden çözümü için telaffuz edilen rakamın aşağı yukarı 30 milyar Euro olduğu düşünülürse, son zamanlarda yabancı devletlerin ada üzerindeki büyük ilgisinin nedeni de ortaya çıkmaktadır.

Zamanında İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş 'Kıbrıs sorununu ekonomik yollardan çözeceğiz' dediğinde, adama demediğini bırakmayan 'vatansever' iş çevreleri çok şükür ki Ekrem Bey'in ne demek istediğini en sonunda anlamış görünmektedirler.

Öyle ki, başta Kıbrıs Türk Ticaret Odası ve onun yöneticileri olmak üzere, adanın geleceğinin ekonomide yattığını her platformda söylemekle kalmayıp, bu konuda Rum muhatapları ile çeşitli ortak projeler üzerinde kafa patlatmaktadırlar.

Her ne kadar, toplumların birbiri ile yüzleşmesi, uzlaşması hala daha elzem bir konu olarak durmakla birlikte, genelde ekonomi, basit anlamda da ekmek parası dediğimiz şeyin ortak bir çıkar konusu olduğunun anlaşıldığı gün Kıbrıs sorunu zaten kendiliğinden çözülecektir diye düşünmekteyim.

Tıpkı İngiltere'de, Avusturalya'da ve hür dünyanın herhangi bir yerinde kimsenin kimseye Türk ya da Rum diye bakmadan beraber çalıştığı, ticaret yaptığı, ekmek parası kazandığı gibi.

Çözüm elbette ki sadece para değildir ancak her şeyin başı eninde sonunda gelip ekonomiye bağlanmaktadır.

Eğer her şey iyi giderse; önce iki liderlik, ardından da halklar bir çözüm üzerinde uzlaşırsa, Kıbrıs adası Doğu Akdeniz'in gerçekten yıldızı olabilir.

Bunu ben değil, taraflı tarafsız bütün uzmanlar söylemektedir.

O zaman daha ne?

Yıldız mı olacağız yoksa kadere boyun mu eğeceğiz?

İşte bütün mesele bu…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.