Hükümet devam eder mi?

Yayın Tarihi: 13/01/16 09:13
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Gelecek olan suyu biz garip Kıbrıslı Türklerin kara kaşı kara gözü için getirmeyeceklerini defalarca yazmış çizmiş birisi olarak hep demiştim zaten…

Bu suyu bizim yönetimimize vermezler…

Lakin son günlerde duyduklarımız, yazdıklarımız işin sadece gelen su ile bitmeyeceğini gösteriyor."

Bu ifadeleri 1 Ekim tarihli "Su Tsunami'ye dönüşürken" başlığıyla köşemde yazmışım.

Sonra bu ifadeleri tekrardan alıntılayarak 28 Aralık'ta bir köşe daha yazmış ve CTP-PM'nin su dayatmasını ret kararını irdelemiştim.

O yazımın sonunda aldığım bilgiler doğrultusunda CTP-UBP koalisyonunun çatırdadığını da vurgulamış, ilerleyen günlerin hatta saatlerin kritik olduğunu kendimce ifade etmiştim.

Akabinde konuya devam etmiş ve 29 Aralık günkü köşemde de gelinen bu durumu açıkça "Rejim tartışması" olarak nitelemiş, şu satırları düzmüştüm;

"Nedir o film?

O film bu ülkede açık ve seçik olarak bir rejim tartışması yaşandığı gerçeğidir.

O film ülkenin en tepesinde olduğunu sandığımız yürütme organının başı olan hükümetin daha üzerinde bir yerlerde bir başka irade olduğu gerçeğinin apaçık ortaya çıkmasıdır.

Öyle ki, bir ülkenin siyasi iradesine 'suyu size getirdik ama bu su tamamen bizim istediğimiz şekilde ve minvalde yönetilecek' denmekte ve 'aksi takdirde memur maaşlarını ödeyemezsiniz' sopası gösterilmektedir.

Bu durumun ne iyi yönetim ne iyi idare ne de başka herhangi bir şeyle alakası vardır.

Bu durum düpedüz Türkiye'nin KKTC'yi bir 'uydu devlet' olarak görüp öyle değerlendirmesidir.

Yani?

Yani parayı veren düdüğü çalar ve o parayı veren talimatı da çatır çatır verir."

Gelinen noktada, su mevzusu çözülemedi.

Su mevzusu çözülmediği için de Türkiye kaynak aktarımında bulunmadı ve sonuç olarak 13.maaşlar ödenemedi.

Ödenemeyince hükümet zora düştü, maaş ödeyemez duruma geldi.

Dahası, Ocak maaşlarının ödenmesi ihtimali hükümete yakın bazı çevreler tarafından yüzde 50 olarak ifade ediliyor.

Niye?

Çünkü KKTC Devletinin ne olduğu, ne şartlar altında kurulup idame ettirildiği bellidir.

Dolayısıyla bu sistem altında bu şekilde bir düzende bunların yaşanması hiç de eşyanın tabiatına ters değil, bilakis düzdür.

Ama madem bu memlekette hükümetçilik oynanıyor, hasbelkader biz de gazetecilik yapıyoruz ya, bir de o duruma bakalım.

Dün bu konuda UBP'den bir açıklama gelmiş.

CTP'ye seslenmişler…

Diyorlar ki "Cuma gününe kadar bu iş çözülmezse, o gün parti meclisini toplayıp hükümeti dağıtabiliriz…"

Peki bu iş çözülür mü?

Gördüğümüz ve anladığımız kadarıyla, CTP bu parçalı bulutlu haliyle herhangi bir şey çözebilecek durumda değil gibi…

O zaman UBP dediğini yapar ve hükümeti bozarsa hal ne olur?

Aritmetiğe bakacak olursak, 18 vekilli UBP'nin iktidar için 26 sayısına ihtiyacı vardır.

26 ile hükümet olunmaz mı?

Daha evvel oldu, şimdi de olunur…

Ancak bizim gibi yoz bir sistemde 26 sayısı, yine bizzat o 26 sayısını oluşturanlar tarafından tepe tepe kullanılabilir.

Niye?

Çünkü biliyorsunuz, hükümetin düşmesi için 'güvensizlik oylaması' lazımdır ve onun için de 26 kişinin oyu elzemdir.

Yani 26.koltukta oturan adam (herhangi birisi olabilir) her zaman kritik bir rolde, bir nevi hükümetin hamisi pozisyonunda olmaktadır ve bu kesinkes problem demektir…

Bu konuda başka bir problem de o 26 sayısına ulaşmak için hani enstrümanların kullanılacağıdır.

UBP için en yakın ihtimal için için kaynadığı iddia edilen DP-UG göze çarpmaktadır.

Basında yazılıp çizilen bir dizi iddiaya göre ise, DP içinde bir grup vekilin UBP'ye geçmek için gün sayıyor denilmektedir.

Gel gelelim UBP'nin 18'ine, sayıları 6 ile ifade edilen bu tayfa da eklense, yine yeter duruma gelinmemektedir.

İş bu noktada TDP'li bir formüle gelip çatmaktadır.

TDP bu işe gelir mi?

Türkiye'nin müzakerelerin en kritik anında bir seçime sıcak bakacağını hiç sanmıyorum.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın da aynı görüşte olduğunu var sayıyorum.

İşte bu noktada, TDP'nin bir bakıma ruhani lideri olan Cumhurbaşkanın 'tavsiyesi' en azından müzakerelerin nihayetine kadar bir nevi geçiş dönemi hükümeti için belirleyici olabilir.

İyisi mi şimdiki hükümetin bir şekilde devam edeceğini düşünmekle birlikte her an her şey olabilir diyerek makaleyi bitireyim…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.