NATO'lu garanti çorbası mı?

Yayın Tarihi: 01/02/16 08:29
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Bir yandan Türkiye yetkililerinin "garantiler bizim işimiz, en son görüşeceğiz" demeleri…

Bir yandan 2.garantör Yunanistan'ın "ben bu işi istemem" deyip BM'ye başvurması…

Bir başka yandan 3.garantör İngiltere'nin bu konudaki 'hem nala hem mıha vurur' görüntüsü…

Diğer yandan Rum Lider Nikos Anastasiaidis ve diğerlerinin "garantiler varsa biz yokuz" şeklindeki açıklamaları…

Öte yandan Rum yönetiminin "Türkiye garantiler konusunu görüşmeye hazır" şeklindeki beyanatları…

İçte, diğer bir yandan, son 2-3 haftadır, birdenbire Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın "Kıbrıs Türk halkının büyük bir kısmı garantilerin devamından yanadır" şeklindeki yeni tutumu…

Ve CTP'nin Meclis Başkanı Sibel Siber'in bu söyleme destek niteliğindeki açıklamaları…

En sonunda da dünkü Rum basınına yansıdığı üzere ile "Kıbrıs-Yunanistan-Türkiye İttifak… Kocas Formülü" şeklindeki haber.

Haftalık Kathimerini Gazetesi de aynı haberi manşetine almış bu arada…

Haberin içeriği de TAK özetlerine göre şöyle;

"Habere göre, Rum yönetiminin önerdiği bu yeni üçlü ittifak anlaşması, Türkiye ve Yunanistan'ın Kıbrıs'ın bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne yönelik her saldırıyı göğüslenme görevi veren ve bu maksatla Ada'da askeri kontenjan bulundurmasını öngören Kıbrıs Cumhuriyeti ile üç ana vatan arasındaki mevcut İttifak Anlaşmaları'nı tasfiye edecek.

Önerilen anlaşma, taraf olan üç devlete eşit yaklaşacak. Ada'da, üçünün de (Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan) katılacağı bir askeri karargah kurulabilecek, ancak Türk ve Yunan askeri varlığı olmayacak."

Hem Türkiye, hem Yunanistan hem de yeni kurulacak ve ismi muhtemelen Federal Kıbrıs Cumhuriyeti ya da ona benzer bir şey olacak devletlerin orduları bir karargah içerisinde birlikte konuşlanıp, yeni devletin garantisini sağlayacak ama Türkiye ile Yunanistan asker bulunduramayacak…

Geçtiğimiz hafta başı Türkiye'ye gerçekleştirdiği 'sır' ziyaret sırasında Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Koças'ın çantasından çıkarıp Türkiye'ye sunduğu iddia edilen bu yeni ittifak formülü eski garantörlerin şekil olarak kalacağını öngörüyor.

Bu nasıl olabilir?

Karargah var asker yok yani?

Yoksa var mı?

Karışık mı karışık bir durum…

Kim kimi, kime karşı nasıl koruyacak?

Lafı fazla uzatıp gevelemeden, bu türden bir uzlaşının ancak NATO şemsiyesi altında bir uzlaşı olabileceğini söylemek sanırım yanlış olmaz.

Tam da bu noktada, söylediklerime temel oluştursun diye, yukarıda 'nala mıha vurmaz' diye tanımladığım İngiltere'nin bu tutumunun sebebi ortaya çıkmaktadır sanki.

Tahmin edeceğiniz üzere, 1960'tan beri adada iki adet üs bulunduran İngiltere, çözümden sonra da burada olacağına göre yeni bir karargah içinde ya da sistem içinde bulunmasına gerek kalmaz

Yani İngilizler buradadır ve burada olacaktır.

Kaldı ki, İngiliz üslerinin varlığı hiçbir şekilde müzakere masasında değildir, olmaz da…

Uzun lafı kısası; dün Rum basınının yazdığı bu Koças formülü eğer gerçekse, bu durumda pratik olarak değilse bile, teorik olarak, Kıbrıs'ta bir çözümün, askeri az, ortak çatıda bir NATO formülü olacağını kestirmek pek de güç değildir.

Adı öyle konulmayabilir ancak adanın her üç garantörü de NATO üyesidir…

Bu durumda sorulacak birçok sorudan en önemlileri zannımca şunlardır;

1-Yeni kurulacak olan devlet NATO üyesi olacak mı?

2-Rusya'nın Kıbrıs Elçisinin daha evvelden de söylediği üzere "Rusya, NATO garantörlüğüne asla izin vermez" şeklindeki demeci ile birlikte, Rusya buna nasıl razı olacak?

3-Adanın her iki tarafındaki anti-emperyalist güçler ama özellikle de bu 'çelişik' formüle nasıl destek verecek?

Soruları artırabiliriz ancak benim anladığım bu garanti meselesi iyice çorbaya dönmeye başladığıdır…

Gelişmeleri hep birlikte 'Rum basınından' takip edeceğiz artık…

Malum, bizim basını 'sallayan' yoktur…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.