Biz böyle 'eyiyik'...

Yayın Tarihi: 20/03/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Güneyde yapılan bir ankete göre 18-35 yaş arası halkın yüzde 77'si, Mayıs 2016'da yapılacak olan seçimlerde oy vermeyi düşünmediğini belirtmiş.

Öte yandan, Yüksek Seçim Kurulunun geçen gün yaptığı açıklamaya göre ise, seçimlerde oy verme hakkına sahip olan 37 bin yeni seçmenden sadece 2850'nin oy vermek için kayıt olmuş…

YSK Başkanının 'trajik' olarak nitelediği bu durumun en büyük sebebi ise siyaset olarak gösteriliyor.

Öyle ki, 2011-2015 yılları arasında tarihin en büyük ekonomik krizini yaşayan Güneyde artan işsizliğin yanı sıra siyaset arenasında artan 'yolsuzluğun' bunda çok etkili olduğu belirtiliyor.

Bizim Kuzeyde yaşadıklarımıza ne kadar da benzer bir durum.

Aslına bakarsanız, aynı gökyüzü altında 'neydi olacağı' demekten başka bir laf bulamıyorum.

Öte yandan Güneyde insanlar gerçek anlamda ciddi bir ekonomik krizle uğraşırken, siyasilerin iş yapma yerine, mahkeme koridorlarında yolsuzluk davaları ile uğraşmalarının, ceplerini doldurmalarının doğal sonucu olarak halk siyasetçilerden buz gibi soğumuş.

Peki bizde durum ne?

E canım bizde durum belli değil.

Niye?

Bizde doğru düzgün siyasete bulaşmamış, yaptığı araştırmaları siyasi amaç uğruna çarpıtmamış bir tane bile anket kuruluşu yok da ondan.

Buna ek olarak, devlet denilen mekanizmanın istatistik kurumunun da bir işe yaramadığı, nüfusun bile bilinmediği bir yerde, böyle bilimsel işler olmaz diye düşünmek yanlış olmaz.

Biliyor muyuz nüfusumuzu?

Bilmiyoruz.

Günde kaç ekmek üretildiğini biliyor muyuz?

Bilmiyoruz.

Peki neden?

Zira her çakma düzende olduğu gibi isteyen istediği şekilde, istediği işletmeyi açar, kayıt olmaz, iş yapar, batar, çıkar, borç takar, vergi vermez, harç ödemez vesaire de ondan.

Yukarıda yazdığıma siz de milyon tane şey ekleyebilirsiniz.

Şimdi diyeceksiniz "istatistiğimiz yarım yamalak diye devlet değil miyiz?"

Sadece bundan bile, evet, değilsiniz.

Zira bir ülkede istatistik kurumunuzdoğru düzgün olmazsa, ne memlekete gireni çıkanıbilebilirsinizne olanı biteni bilebilirsiniz ne de halkınihtiyaçları nedir bilebilirsiniz…

Kısacası istatistik kurumunuz olmayınca, kamu ya da özel fark etmez, hiçbir sektörün için -uzun vadeyi geçtim-, kısa vadede de plan yapmanız proje üretmeniz mümkün olmaz.

Yani devlet yönetmek körebe oynamaya benzemez.

Eğer körebe gibi devlet yönetebileceğinizi zannederseniz, gidip kafanızı duvara çarpar, başınızı gözünüzü yararsınız.

Nitekim bizim de başımız gözümüz yarık, bütün kemiklerimiz de kırıktır…

Uzun lafın kısası, elimizdeki her tülü kurumu tüketip, anlamsızlaştırıp, bitirdiğimiz gibi, anket, araştırma ve istatistik gibi şeyleri de çoktan siyasete alet edip bitirdik.

Sanmayınız ki sadece siyasilerimizi suçluyorum.

En başta bu düzeni kurduranları ve bu kurucularla işbirliği yapanları suçluyorum.

Ve en çok da bu kafalarla devam edildiği sürece ülkemizde hiçbir iyileşme yaşanmayacağından emin olduğum için hicap da duyuyorum…

Ama kime anlatacaksın?

Anlatamazsın.

Herkes gemisini kurtarmaya yönelmiş, toplumsal düşünen neredeyse hiç yok…

Eh, öyle halkın da böyle siyasetçileri olur arkadaş…

"Bugün bana, yarın sana…"

"Gör beni göreyim seni…"

"Bizim oğlancığa iş…"

"Bize bir tarlacık…"

"Bizim ihaleyi be başkan…"

"Bugün git yarın gel…"

Tabii tabii…

Biz böyle 'eyiyik' yahu…

Çok 'eyiyik' hem de…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.