Zamanlama manidar; uygulama gayri insani...
Kıbrıs Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı 8 Mart 2016 tarihinde yayımladığı bir ihbarname ile Limasol Bölgesindeki Kıbrıs Türk mallarında ikamet eden Kıbrıslı Türklere bulundukları evleri 30 gün içinde boşaltmalarını ve Kıbrıs Türk Malları İdare Bölümüne iade etmelerini istemiş.
Karar Limasol'da yaşayan ve çoğunluğu Roman olan Kıbrıslı Türkler arasında şok yaratan bu karardan sonra, dün aldığımız bir başka bilgiye göre bazı vatandaşların evleri boşaltılmaya başlamış bile.
Sonradan öğrendiğimize göre, aynı ihbarlardan Baf'ta yaşayan Kıbrıslı Türklere de gitmiş
Resmi rakamlara göre Güneyde yaşayan Kıbrıslı Türk sayısı 2300 civarında olduğuna göre, bu ihbarlar hepsine gitmiş olabilir ancak bununla ilgili elimizde henüz bir bilgi yok
Bu konudaki haberimizi bugünkü manşetimizden okuyabilirsiniz ama bir de ben size anlatayım
Geçen gün aldığımız haber üzerine Genel Yayın Yönetmenimiz Rasıh Reşat ile Limasol'a gittik
Evlerinden atılmak üzere olan bu insanları, biraz zorlanarak da olsa bulduk ve konuştuk
Bu insanlar, gizlemeye gerek yok, halk dilinde 'gurbet' diye de bilinen Romanlar
Onlara demişler ki "sizin Kuzeyde de eviniz, mülkünüz var, onun için Güneyde de ev sahibi olmanız yasal değil, evleri boşaltın."
Ancak konuştuğumuz insanlar arasında Kuzeyde bir dikili ağacı bile olmayanlar da var.
Konuştuklarımızdan bazıları 'evet ailemizin taşınmazı var' derken, bir kısmı da 'yok' diyor.
Bu durumda bu insanlara çekilen ihbarnamede söylenen 'Kuzeyde taşınmazınız var' iddiası geçersiz kalıyor.
Hal böyle olunca da ortaya şaibeli işler çıkıyor.
Bu insanlar, zaten gurbet oldukları için, dünyanın diğer yerlerinde olduğu gibi 'ayrımcılığa' uğruyor, hor görülüyor ve ırkçılığa maruz kalıyorlar.
İnsan ister istemez, hazır Güneyde de hızla artan yabancı düşmanlığının etkisiyle mi bu karar alındı diye düşünmeden edemiyor
Ancak burada işin başka bir noktası daha ortaya çıkıyor
O da, bu insanların tümünün Kıbrıs'ın Türkçe konuşan ahalisinden olması durumu
Yani, ortada bir ayrımcılık var ise, bu, hem gurbet hem de Kıbrıslı Türk olduklarından kaynaklanıyor olabilir.
Dün gün boyu bu konu Güneyde bir sürü yetkiliye ulaşmaya çalıştık.
İlk gün de Limasol'da Kaza Amirinden bilgi almaya çalıştık ama nafile
Herkes topu birbirine atıp, konuşmamayı ya da aramalarımıza cevap vermemeyi tercih etti.
Peki ama yıllardır orada duran, o yasada yazan bu hüküm madem oradaydı, neden aniden, bugün, müzakerelerin en kritik günlerinde ortaya atılıyor, böyle bir karar veriliyor?
Kıbrıs Cumhuriyetinin vatandaşları olan-oy verme hakkı da dâhil- tüm haklardan yararlanan bu insanlara neden böyle bir ihbar çekiliyor anlamak zor.
Bu kararla birlikte ne amaçlanıyor?
Kıbrıslı Türklere ait malların boşaltılıp iadeye ya da takasa hazır hale getirilmesi mi mesela?
Yoksa seçimlerle ilgili bir manevra mı yapılıyor?
Akıllara haliyle Rum hükümeti içerisindeki bazı malum odakların müzakereleri baltalamak amacında olduğu şüphesi de gelmiyor değil.
Malum, bu haberi hem Kuzeyde hem de Güneyde kendine yontacak çözüm karşıtları bolca mevcuttur ancak bu satırların yazarı için konu en başında insanidir.
Görüşmelerimiz sırasında bu insanlardan bir tanesi bize 'gurbetiz biz, ondan böyle davranıyorlar' deyiverdi.
Sonra da oğlunun okulu okuyup mezun olduğunu ancak ne Kuzeyde ne de Güneyde, sırf gurbet olduğu için işe giremediğini de ekledi
Öyle ya, ayrımcılık her yerde aynı ayrımcılık
Bende bu kafalara ifrit oluyorum işte
Sığ, bağnaz, bencil ve insaniyetten uzak kafalara
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.