"Büyük kardeş seni izliyor..."

Yayın Tarihi: 26/03/16 10:49
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Geçen gün Başbakan'a ekonomik protokolü sorduklarında, o da cevaben "Kıb-Tek ve yargı konularında sorunlar var" demişti…

Haliyle o böyle cevap verince ve işin içinde alakasız 'yargı' işini de koyunca, ben ve benim gibi birçok kişi 'yargı mı? Nasıl yani?' tarzında sorular sorup cevap alamamıştı.

Hatta, dün programda beraber olduğum Gazeteci kardeşim Aytuğ Türkkan da bizzat Ömer Bey'i aradığını cevap olarak başbakanın 'bu konuda hiçbir şey söyleyemem' dediğini öğrendim.

Hepimizin merak ettiği yargı konusunun ne olduğu dün Yenidüzen'in manşet haberinden sonra ortaya çıktı…

Anlaşılan bu konuda sıkışan CTP, konuyu sızdırarak, işi halkın gündemine, dolayısıyla da tartışmaya açarak nabız tutmaya karar vermiş…

Haber ortaya çıkınca, ben de kendi Twitter hesabımdan konuyla ilgili birkaç yorum paylaştım, şunları yazdım;

"Başbakan Kalyoncu'nun geçen gün ekonomik protokol ile sözünü ettiği 'yargı' meselesini de böylece anlamış olduk."

"Polis 7 yasa istiyor diyorsunuz da polis kime bağlı? Yasayı o istiyor esas."

"İçişleri Bakanının geçtiğimiz haftalarda Türkiye'ye yaptığı 'samimi' ziyaretin, orada İçişleri Bakanı ile görüşmesinin sebebi bu yasa mı?"

"Geçen haftalarda estirilen bomba ihbarı, güvenlikle ilgili paranoya halinin sebebinin de bu yasa zamazingosu olduğu ortaya çıktı..."

Ben bunları yazınca, üst düzey bir arkadaşım bana bir bilgilendirme yaparak, bu yasaların geçen yıl yaz aylarında gündeme geldiğini belirtti.

Elbette ki benim yaptığım yorumlarım kendime aittir.

Ancak, kesin olan şey, bir insanın telefonlarını dinlemek, özel yaşamında neler yaptığını dinlemek, takip etmek bir insan hakkı ihlalidir.

Ha diyeceksiniz ki, 'suçlu birini de mi?'

E işte sorun da orada ortaya çıkıyor.

Kimin nasıl ve ne şekilde suçlu olduğunu nasıl belirliyoruz?

Mesela benim gibi birisi potansiyel suçlu mu şimdi?

Ya da bu satırları okuyan birisi benden feyz alıp potansiyel bir suçlu mu oluyor?

Yargısı, adalet sistemi gelişmiş, layığıyla idare edilen ülkelerde bu türden 'dinleme ve takipler' için çok ciddi yerlerden, çok ciddi izinler alınır.

Dahası, bu çok ciddi izinlerin ve takiplerin yapılabilmesi için yine çok ciddi emarelerin o makamlara sunulması elzemdir.

Konunun uzmanı değilim, düz bir vatandaş olarak fikirlerimi yazıyorum ancak bizim gibi dedikoduya meraklı, küçük bir toplumda bu işler kesin ve net olarak çarpıtılır.

Yani gıcık kaptığın birisi mi var?

Yasaya göre, 'muhbir' olmak ödüllendiriliyor da nasılsa, git polise ihbar et, polis de gitsin haybeden o insanı takibe alsın, dinlesin, özel hayatını gözlesin.

E böyle bir şey olmaz, olamaz.

Türkiye'de uygulanan, geçirilen yasalarla halk potansiyel terörist görülüp izleniyor işte.

Ondan ötesi, Edward Snowden'in gözler önüne serdiği, ABD İstihbaratının tüm Amerikan halkı ve Avrupa liderlerinin de içinde bulunduğu milyonları nasıl 'etik dışı' izlediği ortadadır.

Dolayısıyla, eğer Türkiye son zamanlarda artan olaylar ve KKTC genelinde döndürülen 'terör odakları yuvalandı' şeklindeki haberleri de öne sürerek böyle bir şey istiyorsa, vay halimize…

Neden?

E, eğer ekonomik protokolün bir yan evrakı da bu yasaların geçirilmesi ise, aynen su meselesinde olduğunu gibi, iş dönüp dolaşıp, CTP'nin karşı çıkmasına; ardından maaşların gecikmesine; sonra ilgili bakanların çıkıp bu malum durumu ilanlarına ve en sonunda da meclisten çatır çatır bu yasaların geçirilmesine varacak da ondan.

1976'dan beri kurulan tüm hükümetlerin programında bulunan 'polisi sivile bağlama' sözünü programını yazan-ve muhtemelen bu sözü tutamayacak olan-CTP büyük ortaklı hükümetin en sonunda sivili polise bağlayacak olmasını kim kime nasıl anlatacak ben hiç bilemiyorum.

Cenk Mutluyakalı dünkü köşesinde gerçekten güzel demiş;

"Polisi sivile bağlayacakken, sivili polise bağlıyoruz…"

E aynen öyle…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.