Sermaye düşmanı...

Yayın Tarihi: 22/04/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Anlaşılan odur ki, yapılacak olan her yatırım, yatırım olduğu, ülkeye bir girdi, bir gelir getireceği için mubah görülmeli, hiç karşı çıkılmamalıdır.

Aksi halde, size 'pis yatırım/sermaye düşmanları' diye yafta yapıştırırlar.

Geldiğimiz nokta budur…

Bu kafaya göre, İrsen Küçük Hükümeti döneminde gündeme gelen, Yedikonuk köyü civarındaki bakir arazilere yapılacak olan petrol platformuna karşı çıkmak bir nevi sermaye düşmanlığı idi.

Beşparmak Dağlarını çatır çatır oyan taş ocaklarının açılmasına da karşı çıkmak ya da var olanlara tepki göstermek de sermaye düşmanlığıdır…

Eskilerden de örnek verecek olursak, mesela Lefke'deki Kıbrıs tarihinin en büyük çevre felaketi olan CMC madenine izin verenler, kuşkusuz bunun bir yatırım olduğunu düşünmüşlerdi; karşı çıkan sermaye düşmanıdır…

Dolayısıyla, 'yatırımcı gelsin, yatırım yapılsın' diye konuşanlar elbette ekonomik akıl olarak haklıdırlar, bunda bir sorun yoktur.

Ekonominin canlanması için, halkın refah düzeyinin yükseltilmesi için bu yatırımlar şarttır, bunda da bir sorun yok.

Ancak yatırımcı gelecek diye, memleketin her yerini serbest bir şekilde kullansın şeklinde bir anlayış doğru değildir.

Yoksa Girne sahil şeridi özelinde olmak üzere en sonunda tüm adada denize girecek yer dahi bulmakta zorlanırız.

Girne demişken, Girne'nin son halini gördünüz mü siz?

Görmediyseniz, bir ara Çiklos'u dönerken kenara çekip Girne'ye bir bakın…

En az 30-40 tane 10 kattan fazla yapı göreceksiniz.

O nefis manzara içinde mantar gibi yükselen yapılar…

Bunların hepsi de yatırım…

Peki, bu yatırımcılara, Girne gibi 'Akdeniz'in incisi' bir yere bu yatırımları yapma hakkını kim verdi?

Vallahi canı sıkılan sıkılsın ama biz bazı şeyleri gerçekten anlamakta güçlük çekiyoruz diye düşünüyorum.

Mesela sapla samanı karıştırmak gibi…

Her türlü yatırımı ülke yararına görüp övüyoruz da bu memleketten başka gidecek yerimiz olmadığı gerçeğini göz ardı ediyoruz.

Yatırım var, ülke yararınadır, çevre dostudur, kamusal alanlar yaratır, halk faydalanır…

Yatırım var halkın malını halka kapatır, kendi özel kazancı için kullanımına alır, kendine Müslüman olur…

Yasada yazmasına rağmen, yerli halktan birine iş güç vermez, suyuna kadar bütün kullanımını dışardan sağlar, iç piyasaya bir kuruş para vermez ama adı yatırımdır…

Vay be…

Yani ne yapalım yani şimdi?

Kızılderililerin o efsane atasözünü mü yazalım buraya?

Hani şu "Son ağaç kesildiğinde,

Son nehir kuruduğunda,

Son balık avlandığında,

İşte o zaman paranın yenmediğini anlayacaksınız…" diyen atasözünü?

Gerçekten be arkadaşlar, bu bit kadar adacığı içinde nefes alacak yer kalmayana kadar betonlaştıralım mı?

Bu mudur istediğimiz?

Bırakın yahu bazı yerler de son günlerin moda deyimi-ve de yergisi gibi- 'atıl' kalsın…

Varsın oraları da betonsuz olsun, yatırımsız kalsın yahu…

Tamam, yatırıma ihtiyacımız var, ekonomimizi çevirmek zorundayız ama kaynaklarımızı tüketmemeliyiz be arkadaşlar, böyle bir lüksümüz yoktur…

Şimdi Girne gibi kentlerimize o kadar binayı diktikten sonra, alt yapısını ne yapacağız bana bir anlatın?

Bu kadar bina ile başa çıkacak kanalizasyon sistemi nerededir sevgili arkadaşlar?

Peki yollar nerededir?

Bunca yıl başımıza gelen siyasilerin papağan gibi 'hazırlayacağız dediği' ancak bir türlü ortaya çıkmayan o master plan nerededir be sörler?

Her önüne gelen istediği yere istediği binayı dikme özgürlüğünü nereden buldu?

Hadi bakalım, bunları yazdığım için sermaye düşmanı, yatırım düşmanı deyin bana…

Sizin kaleminiz varsa benim de kalemim vardır…

Ve benim bu adadan başka gidecek bir yerim yoktur…

En azından şimdilik…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.