İflah olmaz romantik...

Yayın Tarihi: 29/04/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Kıbrıs Postası olarak bugünden itibaren başlayarak önümüzdeki iki gün boyunca son derece çarpıcı bir makaleyi okuyucularımıza sunuyoruz.

Oldukça uzun ve son derece geniş perspektifte, tarafsız bir gözle yazıldığına inandığım bu makaleyi İngilizce dilinden çeviren benim.

Makaleyi çevirirken, reddedilmesinin üzerinden 12 yıl geçen Annan Planı öncesi ve sonrasında yaşananları bir kez daha etüt etme, hatırlama şansına sahip oldum.

Okuyucularımızın da hafızalarını tazelemeleri ve Kıbrıs sorunun şu anda içinde bulunduğu kritik günlerini daha iyi analiz etmeleri açısından yararlı olacağını düşündüğüm bu makaleyi Cyprus Mail köşe yazarlarından Demetris Papadapulos kaleme aldı.

Yazarın tamamıyla belgelere dayandırdığı makalesinde aslında bilmediğimiz pek bir şey yok.

Ancak üzerinden geçilen 12 yılda unuttuğumuz bazı şeyler olduğu muhakkak.

Makalenin tümü İngilizce olarak okumak isteyenler Cyprus Mail'in internet sitesinden yararlanabilirler ancak ben heyecan olsun diye buradan sizle linki paylaşmıyorum.

Makaleyi İngilizce dilinden yorum katmadan, kelimesi kelimesine çevirmeye gayreti içinde oldum.

Çeviride hatalar olabileceğini kabul etmekle birlikte, olayın bütünselliğini doğru olarak yansıttığıma inanıyorum.

Kıbrıs sorununun çözümünün bir nefes kadar uzaklıkta olduğu 24 Nisan 2004 günü öncesinde ve sonrasında yaşananların ne olduğunu, tarihsel sürecin nasıl geliştiğini anlama açısından makale, içinde bulunduğumuz büyük resmin ne olduğunu anlamamız açısından bence çok önemli.

Bu bağlamda, hani hep derler ya, "siz dünyanın Kıbrıs sorunu etrafında döndüğünü sanırsınız. Dikiltaş dünyanın merkezi değildir" şekilden anlayışı tümden reddediyorum.

Elbette, Dikilitaş ya da Elefteria Meydanı dünyanın merkezi değildir.

Ancak 2000'li yıllardan başlamak üzere, iddia ederim ki, gelinen noktada, dünyanın tüm egemen güçlerinin en azından Orta Doğu özelinde şekillenen ulvi çıkarlarının merkezlerinden birisi Lefkoşa ve onun iki tarafındaki meydanıdır.

Kıbrıs, dünya politikasının şekillenmesinde, Rusya'nın, Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından sonra yeniden eski gücüne kavuşmasında bir mihenk taşı olmuştur ve Kıbrıs sorunu bu noktada kilit görevi üstlenmiştir.

Annan Planının reddedilmesine sebep olan olguların bütünsel olarak irdelediğimizde ortaya çıkan resmi anlamamız için bence söz konusu makale biçilmiş kaftandır.

Hele de kısa süre öncesine kadar devam eden Rusya-Türkiye gerginliği ve bunun AB bağlantısı, adaya sökün eden büyük devletlerin temsilcilerinin yarattığı yoğun trafik ve gündemi anlama açısından makale içinde geniş muhteviyat olduğuna inanıyorum.

Öyle görülüyor ki, önümüzdeki Haziran ayından itibaren Kıbrıs'ta yeniden yoğun bir trafik yaşanmaya başlayacaktır.

Ve söz konusu makalenin, o günlerden bugünlere gelinen süreçte yaşananları hatırlayıp, önümüzdeki süreçte de yaşanması bazı muhtemel gelişmelerle karşılaştırılması/ürdelenmesi anlamında müthiş yararı olacaktır.

Kıbrıs sorununun çözümü hangi güçlere hizmet etmekte, hangilerine etmemektedir?

2004'ten bugüne gelinen noktada, değişen konjonktür, Arap Baharı gibi olgularla, varılan son durum nedir?

Geçen zaman diliminde hangi köprülerin altından hangi sular akmış ve biz zavallı Kıbrıs halkları hangi algı oyunları uyutulmuştur?

Ve evet, algı oyunu dediğimiz şey nasıl bir mekanizmadır ve kimler tarafından çalıştırılmakta, toplumun hangi refleksleri ezbere bilinmektedir?

Üzerimizde dönen oyunları ve onun büyük oyuncularını hep bizden birkaç adım önde tutan bu algı oyunları nasıl bir toplum mühendisliği çerçevesinde yapılmaktadır?

Makaleyi çevirirken, okurken eski defterleri de karıştırma fırsatı buldum.

Ve oralarda ne türden filmlere geldiğimizi acıka gördüm…

Bu minvalde geceleri gözüme uyku girmediği, yatağın içinde "nasıl, nasıl nasıl" sorularını sorup en sonunda da "usandım" dediğim çok oluyor.

Usandım, evet…

Ayrıca yoruldum da…

Ve kendime en sonunda bir de lakap uygun gördüm…

"İflah olmaz romantik…"

Bu makalemin başlığı da bu olsun o zaman…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.