Mavroyanis'in seçilmemesindeki 'hayır'...

Yayın Tarihi: 15/06/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Biz buralarda aslında çoktan Ankara'ya verdiğimiz iradeyi sanki de bu Koordinasyon Ofisi işi ile yenile veriyormuşuz gibi oluşturulan gündemle deliler gibi tartışırken, Salı günü okyanusun öte tarafında çok enteresan bir gelişme yaşandı.

Kıbrıs Müzakerelerinin son dönemdeki en baş aktörlerinden birisi olan Rum Baş Müzakereci Adreas Mavroyanis, 2008 yılında başvurduğu BM Dönem Başkanlığı seçimini sadece 4 oyla Fiji temsilcisi Peter Thompson'a kaptırdı.

Daha önce bu konuyla ilgili haberler yazmış ve Mavroyanis'in seçilmesine kesin gözüyle bakmış birisi olarak bu durumu enteresan olarak karşıladığımı belirtmek isterim.

Kendisine karşı oy kullananlardan birisinin Amerika diğerinin ise İngiltere olması apayrı bir mevzu.

Bu arada bizim Filistin'de karşı oy kullanmış…

Eh, İsrail-Kıbrıs Cumhuriyeti yakınlaşmasını kendilerine karşı yapılan bir dalavere olarak göre Filistin Baş Müzakerecisi Saib Erekat sağlam bir operasyon çevirip, küçük bir intikam almış anlaşılan…

Öte yandan olaya iki farklı açıdan bakabiliriz;

Seçilse ne olurdu, seçilmedi ne olacak?

Önce birincisine bakalım;

Mavroyanis seçilseydi, bizim adam Özdil Nami'nin karşısında bir başka müzakereci bulunmak zorundaydı.

Bunun için de iki isim ortalarda gezindi.

Bunlardan birincisi DİSİ'nin şahin kanat temsilcilerinden şimdiki Hükümet Sözcüsü Nikos Hristodilides, diğeri DİKO'dan Pavlos Povliou…

Valla ben sizi bilmem ama ne sözcüyü ne de DİKO'dan herhangi birini müzakereci olarak görmek istemezdim.

Bundan da ötesi, Rumların da bizim gibi, her süreci incik cincik edip, incir ipi gibi uzatma huyu olduğundan, kuvvetle muhtemeldir ki bu müzakereci atanması mevzusu sürüncemede kalıp sürece daha da zaman kaybettirme riskini içinde taşıyordu.

Dahası, bizdeki malum çevrelerin Mavroyanis'in kazanması ile birlikte "BM Rumlardan yanadır, dönem başkanı bile bir Rum'dur" şeklinde propaganda yapacağı ihtimali de bu düzeneğin cabası olurdu…

Öte yandan seçilmemesi hayırlara vesile olabilir…

Neden derseniz, size ABD ve İngiltere'nin bu işe hayır oyu vermesidir derim.

Peki neden?

Pek tabii ki sürecin kesilmemesi, görüşmelerin tam randıman sürmesi için.

Her halükarda, yeni gelen müzakereci, gerek alışmadır, gerek anlamadır, gerek tanışmadır derken, tüm bunların zaten kısıtlı olan zaman üzerinde olumlu katkısı olmayacağı aşikardır.

İşte bu yüzden, zafer kutlaması için New York'a giden Kıbrıs Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis ile görüşen ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, görüşmelerinin ortasında gelen seçim sonucunu Kasulidis'e "Yoannis, sana bir iyi bir de kötü haberim var. Kötü haber BM seçimini kaybettiğinizdir; iyi haber Mavroyanis gibi değerli bir müzakereciye sahip olmaya devam edecek olmanızdır" diye kovboy gülmesi ile bildirmiş.

Tahminim Kasulidis'in haberi alınca suratının bembeyaz olduğudur.

Seçilmesine kesin gözüyle bakıldığı için, geçtiğimiz hafta New York'ta Yahudi Lobilerinin önüne görücüye 'yeni müzakereci olabilir' sıfatıyla çıkan Hristodilidis'in de suratının sonuçla birlikte bembeyaz olduğunu tahmin edebiliyorum.

Bunun ötesinde, ABD-İngiltere ikilisinin, açık ve net bir şekilde, Rumların çözüm ekseninden ayrılmaması için ufak bir dokunuş yaptıklarını söylemek hiç de yanlış olmaz.

Maazallah, işin içine yine Rus etkisi filan girerse, şu anda örülmekte olan kaderin ağları zarar görebilirdi.

Ha diyeceksiniz bu toptan delirdi, kaderci oldu, çözümü de kader olarak görür…

Yooo…

Kaderci değilim, işim olmaz, ancak Kıbrıs sorunun az biraz bir kader sorunu olduğunu kabul etmek zorundayım.

Ve Mavroyanis'in seçilmemesinin Kıbrıs adasının makûs talihine istinaden yeniden örülen ağlarda çok önemli bir bağlantı olacağı kesindir…

Hayırlara vesile olsun diyelim…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.