O slogan hiç olmadı...

Yayın Tarihi: 07/08/16 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

"Başbakan burada, Akıncı nerede" sloganları altında söz alan Başbakan Hüseyin Özgürgün de, demokrasiye sahip çıkmak üzere meydanı dolduran Kıbrıs Türk halkına teşekkür etti ve Kıbrıs Türk halkıyla gurur duyduğunu vurguladı." (TAK Bülteni, 5 Ağustos Cuma)

Bu ifadeler devletin resmi haber ajansı olan Türk Ajansı Kıbrıs ya da bilindiği adıyla TAK'ın haber bülteninden.

Bülteninde ne yapıyor TAK?

Oraya toplananların attığı bu sloganı habere konu edip aklı sıra bu ülkenin en üst makamında oturan kişiyi 'hedef' gösteriyor.

Kimi?

15 Temmuz gecesi darbe girişiminin ilk saatlerinde büyük kahramanlar sinmişken, ne olduğunu anlamaya çalışırken, 'kim üstün çıkarsa ona meyil ederim' kafası yaşarken, açık ve net şekilde 'darbelere karşıyım' diyerek Türkiye'nin mevcut hükümetine destek veren Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'yı.

Elbette bunu TAK kendi kafasına göre yapmıyor, birileri tatlı dokunuşlarla bu ifadeleri yazıyor…

Dolayısıyla darbeye karşı ilk tepkiyi, belki de siyasi hayatı üzerinde büyük bir kumar oynayarak veren Akıncı'ya gösterilen bu tepki işte bu anlamda haksız bir karalama, Kıbrıs sorunu üzerinden yapılan bir operasyondan başka bir şey değildir.

Kumar derken, velev ki darbe başarılı olsaydı da iktidar başkalarına geçeydi, Akıncı'nın o açıklaması ne olacaktı?

Darbelerin nelere gebe olduğu hiç bilinmemekle birlikte, Cumhurbaşkanının o duruşu nettir, doğrudur ancak olasılıklar bilinmezdir.

Dolayısıyla atılan o slogan son derece haksız, art niyetli ve tehlikelidir.

Hadi bunları da geçtim, bu ülkenin Başbakanı olan Hüseyin Özgürgün, böylesi bir slogan atılmasına neden tepki verip, kalabalığı susturmamıştır?

Hani o taptığı, sonsuza kadar yaşayacak dediği devletinin en üst tepesindeki adama saygısı hiç mi yoktur?

Akıncı'nın fikirlerini seversiniz sevmezsiniz, o başka kondur ancak yüzde 60'tan çok oy alarak seçilen bir kişi isteseniz de istemeseniz de saygıyı hak edecek konumdadır.

Adına 'demokrasi mitingi' dediğiniz o toplantıda demokrasi adında yapılması gereken şey bu sloganı susturmaktı.

Ancak, bilakis, değil susturmak, TAK bültenine de sokularak tüm gazetelerde bunu yayımlatarak konuyu sağır sultana bile duyurma gereği hissedildiğine göre, herhalde Cumhurbaşkanına karşı bir 'linç' kampanyası başlatılmak amaçlanmaktadır.

Benim aklıma başka bir şey gelmiyor.

Böylesine tehlike bir girişim kime ve neye hizmet edecektir?

Kıbrıs Türk Toplumunun lideri olarak sürdürülmekte olan Kıbrıs müzakerelerinde Akıncı'nın elini zayıflatacak girişimler aslında bizzat bu halkı zayıflatan girişimler değil de nedir?

Masada güçlü bir destekle oturan bir Cumhurbaşkanı yerine tartışılan bir Cumhurbaşkanı hangi kararı nasıl alacaktır?

Bu toplumun haklarını ve çıkarlarını nasıl koruyacaktır?

Sayın Akıncı öyle ya da böyle, daha 18 ay evvel bu toplumdan %60'tan fazla oy alarak seçilmiş birisidir.

Dolayısıyla halkın çoğunluğunun temsilcisidir.

Hükümet partileri de bu halk tarafından seçilmiş ve göreve getirilmişlerdir.

Bu durumda nasıl ki kendi seçilmişliğinize doğal olarak saygı beklersiniz, başkalarının seçilmişliğine de saygı göstermek zorundasınız.

Bu minvalde, Kıbrıs Gazetesinden abimiz Serhat İncirli dün çok güzel bir yazı yazmış ve "Biz ne zaman bu kadar bozulduk?" diye sormuş.

Serhat Abi'ye tümden katılıyorum.

Çok bozulduk.

Zira biz Çoronik Dayı'nın Sarayönünde bu toplumun unutulmaz liderlerinden olan Dr. Fazıl Küçük ile karşılıklı küfürleşmelerinin hikayelerini dinleyerek büyümüş bir toplumuz.

Fikir olarak seversiniz sevmezsiniz bilemem ancak Merhum Rauf Denktaş'ın da bu samimiyet konularında unutulmaz hikayelerivardır.

Neden yazıyorum bunları biliyor musunuz?

Zira Kıbrıslı Türklerin en büyük özelliklerinden birisi de işte bu samimiyeti ve geniş yürekliliğidir.

Bu yüzden de miting gecesi yaşanan bu talihsiz olayın hiç olmamasını dilerdim.

Böylesi bir belden alta vurmanın yaşanmamasını dilerdim.

Çünkü bunun içinde 40 Derviş, birbirimizi gayet iyi bilen insanlarız.

Yarın sokakta karşılaştığımızda birbirimize selam veremeyecek hale geleceksek vay halimize…

Öyle olacaksa varsın Kıbrıs sorunu da beytambal kalsın bilmem nesi da zaten…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.