En kritik saatlerdeyiz...

Yayın Tarihi: 21/11/16 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Dün sabah zirvenin yapıldığı Mont Pelerin'deki Le Mirador Otelin balkonundan muhteşem Cenevre Gölü ve tertemiz bir havada tas gibi görünen Fransız Alplerine bakarken Rasıh Reşat çok güzel bir lakırdı ediverdi...

Dedi ki "Kıbrıs sorunu bu şahane manzara eşliğinde de çözülmezse bir daha hiç çözülmez usta..."

Ondan kısa bir süre önce de oteldeki basın odasının dışında BM'nin Barış Gücü Sözcüsü Aleem Sıddık ile birlikte nikotin arasında laflaşmış, Sıddık bize "eğer bu işi bu iki lider de çözemezse kimse çözemez" diye kendi fikrini beyan etmişti.

Yani saha güzel, zemin güzel ve de oyuncular güzelken bu maçın lehimize bitmemesi için hiç bir neden görünürde yoktu...

Hele de toplantı başlarken içeriye girip görüntü almış ve karşısında birbirlerine takılan, kahkaha atan iki lider ile karşılaşan bendenizin ne kadar umutlandığını varın siz düşünün artık...

Ancak o saatten benim şu an bu satırları yazdığım otel odasına kadar geçen 15 küsur saatte olanlar o umutlu havayı dağıtmış, paramparça etmiş durumda...

Hasta Galatasaraylı birisi olarak derbinin sonucunda öte oynanan kişiliksiz futbolun beni ne kadar yıktığına hiç girmeyeceğim...

O ayrı bir acı zaten...

Ancak gecenin tek kötü haberi bu olmadı tabii...

Bugün basından da öğreneceğiniz şekilde büyük umutlarla geldiğimiz 2.zirvenin ilk günü büyük bir hayal kırıklığı ile sonuçlanmış durumda...

Öyle ki bu zirvenin amacı olan 'toprak' başlığında kelimenin tam anlamı ile sıfır ilerleme olduğu, liderlerin dünkü toplantı maratonunda, bırakın kriterleri tartışmayı, bu konuda tek kelam bile etmediklerini öğrenmiş bulunuyoruz.

Malumunuzdur, Anastasiadis-Tsipras görüşmesinin ardından Tsipras'ın yaptığı "Türk askeri adadan çıkmadan ve garantiler kaldırılmadan beşli konferansa gitmeyiz" şeklindeki açıklama ortamı germiş, ardından da Akıncı'nın adadan ayrılırken bu açıklamaya cevaben yaptığı sert açıklama gelmişti.

Son günlerde iki toplumda da esen olumlu havayı gölgeleyen bu gelişmeler üzerine devreye giren BM, Tsipras'ın açıklamasından söz konusu kısmı çıkarttırmayı başardı ancak belli ki söz uçtu ama etkisi masanın üzerine bir kara bulut gibi çöktü.

Sabah kahkahalarla başlayan görüşmede Türk tarafı ısrarla kriter konuşmak ve beşli tarihle birlikte haritaları masaya getirip zirveyi başarıya ulaştırmak için uğraşırken karşıdında sürekli yalpalayan, ikide bir ara veren ve zırt pırt Tsipras'ı arayan bir Anastasiadis bulunca ilk gün kaçınılmaz bir şekilde heba edilmiş oldu.

Masadan gelen bilgilere göre Rum tarafı Yunanistan'ın beşli konferansa gelip gelmeyeceğini net olarak söyleyemiyormuş.

Hal böyle olunca da BM yetkilileri gün boyunca bu sorunla uğraşmış ancak sonuç alınamamış.

Gelinen noktada kesin olan şey eğer bu konuda ortaya yaratıcı bir fikir konmazsa zirvenin ikinci gününün de boşa geçeceğidir.

Bu durum da kısaca sürecin çökmesi ve eğer bir mucize olmazsa 2016 hedefinin ıskalanması anlamına gelir.

Dolayısıyla bugün yaşanacak olan gelişmeleri beklemekten başka çaremiz yoktur.

Kıbrıs sorunu tarihinin en kritik 24 saatine girmiş bulunmaktadır.

Dananın kuyruğunun kopacağı gün işte bugündür...

Her şeye hazırlıklı olun...

İyi habere de kötü habere de...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları