Barış, uğruna sevinçten ağlanacak bir şeydir…

Yayın Tarihi: 12/01/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Hep söyledik hep yazdık.

Kıbrıs sorununu çözmek siyasi irade, korkusuzluk, vizyon ve yaratıcılık gerektirir diye…

Anlaşılan odur ki Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis ikilisinde bu yukarıda saydığım özelliklerin tümü vardır.

Dün akşam Cenevre'de tarihi bir gece yaşadık.

"Tarihi" lafını özellikle kullanmak isterim çünkü tüm bu süreç içinde Rumların kötü polisi görevini oynayan ve çok kızdığımız Sözcü Nikos Hristodulidis haritaların teatisi sonrası açıklamalarında aynen bu ifadeleri kullandı.

Elbette, haritalar teati edildi diye her şey bitmiş değildir ancak o sıralar canlı yayında birlikte olduğum Rasıh Reşat kardeşimin ifadesi ile 'Bu eski lokomotif artık yerinde kımıldamış, yol almaya başlamıştır…'

Tam olarak öyledir.

Siz ne düşünürsünüz bilemem ama dün akşam Kıbrıs sorununda çok kritik bir eşik aşılmış, duayen gazeteci abimiz Selim Sayarı'nın tabiriyle 'Liderler kafalarının üzerinde duran bulutların içinde yukarıya çıkarıp önlerinde uzanan sonsuz fırsat penceresine bakmışlardır…'

Bu gerçekten de aşılması gereken bir badire, bir noktadır.

Şahsi hissiyatımı yazacak olursam Kıbrıs sorunu çözüm yoluna girmiş, çözüm olasılığı yüzde 75'lere yükselmiş durumdadır.

Pek tabii ki bu ifadeleri iflah olmaz bir optimist olan birisinin ifadeleri olarak alıp, bir yol kazasına uğrarsak dalga konusu yapma hakkında sahipsiniz.

Hiç gocunmam.

Hayatımda pişmanlık duyduğum birçok hareketim olmuştur ama Kıbrıs sorununda dediklerim için pişmanlık duymamak gibi bir huyum vardır.

Yani anlayacağınız, eğer bu iş nihayetinde iyi bitmezse her türlü eleştiriye, her türlü güven kaybına hazırım.

Ama kesin olan şey, dün akşam İsviçre saati ile 19.50'den sonra, Kıbrıs sorunu tarihi bir eşiği aşmış, iş büyük oranda garantörlere havale edilmiştir.

Çünkü Kıbrıs sorunu, görüştüğümüz altı başlığın kimilerine göre en önemli maddesi olan Güvenlik ve Garantiler özelinde bugünden itibaren Kıbrıslıların da dahil olacağı ama son sözlerin garantörler tarafından söyleneceği bir formata girmiş durumdadır.

Haliyle diğer beş başlıktaki uzlaşılar tarihin en ileri noktasındadır.

Yani kısacası, biz 'Gibriler' elimizden geleni, ite kaka, kavga ede ede, vuruşa vuruşa yaptık ve artık topu abilerimizin kucağına atmış durumdayız.

Bu dakikadan sonra dünyaya mal olmuş olan bu sorun çok daha üst bir platformda, çok da büyük abilerin katılımı ile ele alınacak kıvama gelmiştir.

Onun için Cenevre'de önümüzdeki günlerde yapılacak olan her toplantı, her temas tarihi niteliktedir.

Bu satırların yazarının arzuladığı, Kıbrıslı Türklerin siyasi eşit olduğu, kendini güvende hisseden, kimsenin burnunun kanamayacağı, dünyaya entegre olacağı ve tüm tarafların çıkarına olan bir çözümdür.

Ve dahası, acı kan ve gözyaşı içinde çırpınan dünya anamızın sakinlerinin ulaşılması muhtemel olan bu çözümü örnek alıp, gerek yakın çevremizde, gerekse de dünyanın diğer tüm yerlerindeki acıların sonlanmasına vesile olması ihtimalidir.

Çünkü büyük Atatürk bize 'Yurtta sulh, cihanda sulh' demiştir ve biz de bunu kendimize örnek almışızdır.

En sevdiğim lafıdır…

Onun için sizlere bu satırları gözyaşları içinde yazıyorum desem inanın…

Yalanım yok…

Bir saat kadar önce Barış Burcu harita konusunda açıklama yaparken gözyaşlarımı zor tuttum ama şimdi rahatım, otel odasında yalnızım, kimse yok, ağlayabilirim…

Barış her zaman en iyisidir çünkü…

Uğruna sevinç gözyaşları dökecek kadar iyi hem de…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.