Akıncı'nın siniri…

Yayın Tarihi: 22/02/17 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile TC Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu'nun ortak basın toplantısına icabet ettik dün…

Sanırım 2015 Mayıs ayından beri süreci yakından takip eden bir gazeteci olarak, Sayın Akıncı'yı ilk kez bu kadar sinirli ve keskin ifadeler içinde gördüm diyebilirim.

Bu sadece benim fikrim değil, orada bulunan gerek Rum gerekse de Türkiye basınında arkadaşlar da fikri...

Gerçekten de Sayın Akıncı'yı bu kadar sinirlendiren, bu kadar kesin ve net ifadelerle karşı tarafı 'aklını başınıza alın, çözüm şansı geldi de geçiyor' tadında çağrı yapmaya zorlayan nedir?

Açıkçası cumartesi günü Rum lider Nikos Anastasiadis'in Limasol'da düzenlenen bir etkinlikte çıkıp net olarak "Enosis kararı hem zamanlama hem de anlam bakımından yanlış bir hamle idi" şeklindeki açıklamasının yanı sıra DİSİ'nin geçtiğimiz cuma günü sunduğu yeni öneri ile birlikte bu krizin yatışma yoluna gideceğini düşünmüştüm.

Ancak gerek Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Barış Burcu'nun geçtiğimiz gün 3 ayrı televizyonda yaptığı açıklamalar gerekse de dün Cumhurbaşkanı'nın ifadelerinden anlıyoruz ki Türk tarafı bu girişimlerden memnun değil.

Dahası, Cumhurbaşkanı dünkü açıklamaları sırasında çok net ifadelerle "Rumlar bizim siyasi eşitliğimizi bir türlü içlerine sindiremediler. Kendilerine bunu bir türlü kabul ettiremedik" diye konuştu.

Ötesinde "Artık kapalı kapılar ardından kendisine ifade etmeyi de bıraktım, aleni olarak halkı duysun diye de söylüyorum. Kıbrıs Türk tarafının siyasi eşitliğini yani dönüşümlü başkanlık ile kararlara etkin katılım konusunu kabul et ve bunu halkına anlat. Yoksa asla bunu referanduma götürmem" ifadelerini de kullandı.

Öyle değil mi?

Rum lider halkının bu durumu anlaması için ne yaptı?

Koca bir hiç.

Bununla da yetinmedi, Güven Yaratıcı Önlemler paketine takoz koyarak, döndü Kıbrıslı Türklerin güvenlerini temelden sarsan ve çözüm karşıtlarının ekmeğine yağ süren Enosis kararına göz yumdu.

Zaten Kıbrıslı Türklere yapılan ırkçı saldırılar göz ardı edip faillerini adalete teslim etmekte de aciz kalmıştı, bu da bonusu oldu…

Tüm bunlarla birlikte, Enosis kararını aldırarak Akıncı'yı çözüm karşıtlarının ateşine attı, müzakere sürecini de dinamitledi.

Bunlar yalan mı?

Değil.

Sayın Akıncı her şeyi doğru yaptı iddiasında değilim.

Enosis kararından beri çok sayıda demeç verdi mesela ve Rumlara yüklendi.

Haksız değildi ancak kantarın topuzunun biraz kaçtığını söylemeden edemeyeceğim.

Bunun dışında Cumhurbaşkanı'nın siyasi eşitlik konusunda ettiği kelamlara yüzde yüz katılıyorum.

Rum ve Yunanistan'ın gerek Mont Pelerin'de gerekse de Cenevre'de kaçak dövüştüğünün apaçık ortada olduğunu zaten daha evvelden de yazıp çizmiştim.

Onun için söz konusu toplantıda Cumhurbaşkanı'na "Bu kadar zamandır siyasi eşitliğimizi kabul ettiremedik, içlerine sindiremediler" ifadelerini hatırlatıp "20 aydır kabul ettiremediniz bundan sonra nasıl edecekler?" diye başlayan soruyu sorduğumda, Sayın Başkan'ın hem sözlerindeki hem de gözlerindeki siniri gördüm.

Bu sinir soruya değil, bu kadar zamandır ılımlı bir şekilde davranmış, her türlü adımı atma gayreti içinde olmuş bir adamın artık 'bıktığına alamet' şeklinde alıyorum.

Cumhurbaşkanı, Rum liderin bir türlü kendisini anlamak istememesinden bıkmıştır, federal çözüm için son çağrıyı yapmaktadır.

Cumhurbaşkanı bıkmakla kalmamış, usanmış ve attığı adımların karşılık bulmamasından kaynaklı bir hayal kırıklığı da yaşamaktadır.

Böylesi bir karşı adım beklerken bunun yerine gereksiz, acayip ve de son derece gerici bir Enosis kararı alınması belli ki bardağı taşırmıştır.

İsteyen istediğini söylemekte elbette özgürdür ancak süreci yakından takip eden, dört tane zirveye giden canlı bir tanık olarak Cumhurbaşkanı haklıdır demekten başka çarem yoktur.

Diyeceklerim an itibarıyla bunlardır…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.