Sorular ve verilemeyen cevaplar…

Yayın Tarihi: 07/03/17 08:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
En son yazdığım köşe yazısının başlığı 'Ya çözüm ya da ayar' şeklinde idi…

Ondan 5-10 yazı önceki köşenin başlığı ise 'Belli ki kimse bu işin peşini bırakmayacak…' şeklinde idi.

Geldiğimiz nokta kimsenin bu işin peşini bırakmayacağı ortadadır.

Dolayısıyla son yazımın başlığı da gül gibi karşımızda durmaktadır.

Nitekim BM Genel Sekreterinin Özel Danışmanı Espen Barth Eide hafta sonu liderlerle toplantılar gerçekleşmiş ve bu görüşmeler sonrası 'yeni bir metodoloji'den bahsetmiştir.

Eide bununla da yetinmemiş ve son derece manidar bir şekilde "büyük sorunun sorulması zamanı gelmiştir. Kıbrıs sorununu çözmek istiyor muyuz?" da demiştir.

Özel Danışmanı bu sözlerinden çıkaracağımız şey şudur;

Ya liderler ve Türkiye-Yunanistan bu sorunu çözmek için hep beraber ele ele verecek ya da bu iş bir daha çok zor açılmak üzere rafa kaldırılacaktır.

Peki, Eide'nin yeni metodolojiden kastı nedir?

Elbette ki akıllara gelen ilk şey tüm tarafların bir masa etrafında oturarak büyük bir al-ver gerçekleştirmesidir.

Kıbrıs sorununun çözülmesi için bu al-verin yaşanması şarttır.

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın sürekli şekilde "kapanmayan başlıklardaki hayati 8-10 unsurun hep birlikte finiş çizgisini geçmesi" demesi tam olarak budur.

Sevgili arkadaşlar, bazılarınız bana "herkesin umudu bitti senin bitmez, nedir bildiğin de bize söylemen?" ya da "sen artık hasta oldun doğru düşünemiyorsun" şeklinde laflar ediyor.

Olabilir, az biraz kafayı yemiş olabilirim ancak bu durum hala daha konuları analitik bir şekilde algılamama engel değil.

Misal, ola ki çözüm ya da ayarlama olmadı da Haziran ayında Total Şirketi kazılara başladı diyelim, bu durum neye yol açar?

Hadi Total Fransız Şirketidir, onu geçelim, 10.bloktaki Exxon Mobil-Katar Oil ortaklığında başlayacak olan kazılara ne diyeceğiz?

Velev ki başladı, Exxon kimin şirketidir?

Şimdiki ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'un son CEO'su olduğu şirket…

Hadi Amerikalıları da sevmedik, ya Katar?

Katar Oil kimdir biliyor muyuz gençler?

Katar Oil Katar Devletinin ta kendisidir.

Hangi Katar?

Daha 1 ay önce Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaret edip "Katar bizim ebedi dostumuzdur" dediği diyardır…

E? Kazı başlayınca Türkiye kalkıp ebedi dostunu engellemeye mi gidecek?

Amerika'yı şimdilik saymıyorum ancak aramızda benim gibi 'saf ve aptal' olmayan arkadaşlarımızın bunlara bir cevap vereceğini umut ediyorum…

Bunların dışında, konuya geri dönecek olursam, Kıbrıs sorununun çözülmemesi durumunda yaşanacak olan gerginlikler kısaca yukarıda saydığım hususlar üzerinden vuku bulacaktır sayın seyirciler.

Adanın çevresinde Haziran ayı itibarıyla bizim de 1960 anlaşmalarından doğal hakkımız olan ancak Kıbrıs sorunu meselesiyle Rumlar tarafından tek taraflı aranmaya başlayacak olan doğal zenginlikler ya çözümün katalizörü ya da çatışmanın sebebi olacaktır.

Bu o kadar açık o kadar net bir nokta ki, özellikle Kıbrıs Türk solunun büyük düşünürlerinin 'korkmayın, müzakereler 2018 seçimlerinden sonra yeniden başlar' şeklinde yorumlarını görünce kendimi zaman zaman bıçaklamak istemiyorum değil…

E tabii, hayalci ve çözümle kafayı bozmuş Ulaş'ın zırvalıklarını mı dinleyeceksiniz yoksa kelli felli, 40 üniversiteden diploma almış, sırça köşklerde oturan elit entelektüel kardeşleri mi dinleyeceksiniz?

Valla siz bilirsiniz…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.