Ara formül mü geliyor?

Yayın Tarihi: 04/05/17 07:30
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Yaklaşık 3 yıldır Kıbrıs Postası'nda bu köşede sizlere malum sorun hakkında yazılar yazıyorum.

Ve hep diyorum ki Akıncı-Anastasiadis süreci Federal Kıbrıs için son şansımızdır, çökerse 'federasyon tezi' çöpe gider.

Geldiğimiz noktada, maalesef, görünen odur ki, özellikle ortak devlet konusundaki derin fikir ayrılığı, Rum tarafının siyasi erki paylaşma yönündeki isteksizliği bizi bu noktaya götürmektedir.

Öyle ki, salı günkü toplantı sonrası Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın da dediği gibi Rumların özellikle 'kararlara etkin katılım' noktasındaki tutumu, bu hususu devletin en üst yönetme erki olan 'bakanlar kurulunda' kabul etmesine rağmen daha alt seviyelerde kabul etmemesi anlaşılır gibi değildir.

En baştan beri yazdım söyledim: Müzakerelerin 6 başlığı içindeki en önemli olan Yönetim ve Güç Paylaşımı başlığıdır.

Zira diğer bütün başlıkların akıbeti öyle ya da böyle bellidir.

AB konuları fikstir, Mülkiyet çoğu tazminat, bir kısım iade ve bir kısım takas ile bitirilmek zorundadır. Garantiler garantörlerin konusu, toprak ise çoktan beri vereceğimizi söylediğimiz bir şeydir. Ekonomi konusu ise zaten apayrı bir olaydır ve öyle ya da o da fiks bir durumdur.

Geriye kalan tartışmalı başlık işte bahsettiğim Yönetim ve Güç Paylaşımıdır.

Bu minvalde, geçtiğimiz gün de 'havanda su dövülerek' yapılan 4 saatlik toplantının 3 saatinde 'etkin katılım' konusu ele alınmış ancak tarafların durumu sabit şekilde kalmıştır.

Temmuz ayı yaklaşırken ve olası gerginlik ufukta belirmişken nasıl olacak da bu iş tatlıya bağlanacak?

İşte bu sorunun yanıtı, bugün Kıbrıs Postası'nda da okuyacağınız üzere bir ara formül işini gündeme getirilmiş görünmektedir.

Bana konuşan güvenilir bir kaynak AB ve ABD'nin bu gerginliğe dur demek için en azından 2018 başkanlık seçimleri sonrasına kadar sürdürülebilecek bir ara formül hazırlığında olduğunu söyledi.

Aslında bu ara formül işi 2010 yıllarında da bir ara gündeme gelmiş, Amerika'nın Federal Kıbrıs'a giden yolda bir geçiş formülü üzerinde yoğunlaştığı söylenmişti.

Peki şimdilerde kotarıldığı söylenen bu formül nedir?

İddia şu:

Ortada yukarıda sözünü ettiğim başlık üzerinde ortaya çıkan derin ayrılığı gidermek için merkezi federal devletin olmayacağı, içte iki ayrı devletin olacağı, dışta tek temsiliyetli ve Kıbrıslı Türklere AB içinde 'özel bir statü' öngören bir formül kotarılmış.

Bana söylenen o ki Türkiye de bu formüle yeşil ışık yakmış ve adım atmaya hazırmış.

Çünkü bu formülün Rum kamuoyunda 'iki devletli model' gibi algılanacağı kati olduğundan Türkiye'nin asker sayısını düşürmesinin-hatta Cenevre Zirvesi sırasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da telaffuz ettiği 650 sayısına düşürülmesi- ile birlikte bu tepkileri azaltacağı öngörülüyor.

Dahası, 1974'ten beri 'elimizde koz' olarak tutulan Kapalı Maraş'ın toprak tavizi olarak Rumlara geri verileceği de ihtimal dahilinde tutuluyor.

Yani karşılıklı bir al-ver durumu söz konusu.

Elbette, haberin sorumluluğu bana ait, bu gerçekleşir ya da gerçekleşmez bekleyip göreceğiz de, temmuz ayı gelirken böylesi bir al-vere girilmesi mantıksız olmaz gibime geliyor.

Pek tabii ki bu Kıbrıs sorunu çözüldü anlamına gelmiyor ancak Kuzey'deki devletin AB'de özel statü alması son derece önemli, Kıbrıslı Türklerin uluslararası arenaya resmen çıkması anlamına gelir.

Bu gelişme 'iki devletli bir çözüme mi gidiyoruz' şeklinde soruları da beraberinde getirebilir ancak ortaya çıkacak olan yapı daha çok 'gevşek federasyon' modeli gibi duruyor.

Dışa karşı tek temsiliyet olması ise bunun göstergesidir.

Valla günün sonunda yukarıda yazdıklarım hiç de mantıksız durmuyor.

Ancak konu Kıbrıs meselesi olduğunda en kesin öngörüler bile havada kalabiliyor.

Göreceğiz artık.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Ulaş BARIŞ yazıları