Gol pası…

Yayın Tarihi: 13/05/17 09:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Belli ki Kıbrıs sorununda oynanan son oyunun da sonuna geldiğimiz apaçık ortadadır.

Bu bağlamda geçen gece liderler görüşmesi sonrasında Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın "Artık bir karar vermek zorundayız ve bunun için elimizde yeterli materyal vardır" demesi son derece kritiktir.

Ancak Akıncı'nın sözlerinin devamında "Aslında bu malzeme 5 ay önce de vardı" demesi aslında son derece önemli bir noktaya parmak basmaktadır.

O da şudur:

5 ay önceden kasıt Cenevre Zirvesi'dir.

Ve hepimizin malumu olduğu üzere o zirveyi torpilleyen taraf Yunanistan ve onun Dışişleri Bakanı Nikos Koçias'tır.

Çok olumlu bir havada start alan zirveye en küçük heyetle katılım gösteren ve daha işin en başından "erteleme isterim" diye mızmızlanan Koçias'tır çünkü…

Zirve devam ederken salondan çıkıp daha üzerinde anlaşılmamasına rağmen Rum basınına "ertelendi" diye haber uçuran, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'i küplere bindiren ve bundan da ötesi Rum lider Anastasiadis'le deyimi yerindeyse 'papaz olan' kişi yine Koçias ve Yunanistan'dır.

İyi de neden Koçias bu kadar güçlüdür?

Basit olarak söylemek gerekirse Tsipras hükümeti şahin Koçias'a mahkumdur.

Ve bu mahkûmiyet Tsipras hükümetini karar alma konusunda zayıf pozisyonda tutmaktadır.

Hal böyle olunca, Yunanistan'ın bu tutumu hem Cenevre'de hem de ondan önce Mont Pelerin'de işi zora sokunca, Rum tarafı BM nezdinde 'kötü çocuk' durumuna düşmüştür.

Bu bağlamda Kıbrıs Türk tarafının çözüm yönündeki inisiyatifi gerek BM gerek AB gerekse de diğer uluslararası güçler tarafından olumlu olarak görünürken, Rumların bu noktada köşeye sıkıştığı bir gerçekliktir.

Rumların köşeye sıkıştığı bir başka mecra da AB'dir.

Adına 4 özgürlük denilen ve Rum ret cephesi tarafından "80 milyonluk Türkiye işini gücünü bırakıp gelip Kıbrıs'a yerleşecek biz de arka bahçe olacağız" şeklinde satılan husus yüzünden Rumların AB ile de "papaz olduğu" açıktır.

Çünkü 1960 anlaşmalarına göre "en çok gözetilen ülkeler" olan Türkiye ve Yunanistan'ın varılacak olan yeni uzlaşıda aynı hakkı alacakları bir gerçektir.

Bu durum ışığında Almanya Başbakanı Angela Merkel bile bu konuda "Bir formül bulmamız zor değildir" derken aslında konunun daha çok AB ile Türkiye arasında halledileceğinin sinyalini vermektedir.

Bu sinyali bütün AB ülkeleri, Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı almışken, Rum kesimi ısrarla almamayı sürdürmektedir.

Hazır konu AB'den açılmışken bir de şu Ad-Hoc komiteleri konusunda değinmekte yarar vardır.

Öyle ki, malumunuzdur, hafta arası liderler AB yetkilileri ile ara bölgede geniş kapsamlı bir toplantı düzenlemişlerdir.

Bu toplantıda Kıbrıslı Türklerin AB'ye uyum çalışmaları da masaya yatırılmış konular enine boyuna tartışılmıştır.

Bu noktada Kıbrıslı Türklerin ev ödevlerine bankalar mevzusu hariç ihtimam gösterdiği açıkken, Rumlar o bilindik "KKTC tanınacak" fobisi üzerinden AB ile takışmakta, bir takım temaslara taş koymaktadır.

AB bu işe kızarken, Anastasiadis kendine kaçacak noktayı nerede buluyor dersiniz?

Görüşme sonrası yaptığı açıklamayı okuyun, içinde 'banka'dan başka laf geçmemektedir.

Hani Akıncı ile hükümet arasında söz düellosuna yol açan bankaların denetimi konusu.

Rum lider bu konuyu diğer başı belada olduğu konuları gizlemek için bir güzel kullanmaktadır.

Anastasiadis'in sıkışıklardan kurtulmak için yaptığı bir başka manevra ise Barbaros'un mehteridir.

Cumhurbaşkanı Akıncı bu konuda son derece yapıcı bir tutumla "Mehter marşı çalınacağına, biz burada Kıbrıslı Türklerin bize verdiği yetki ile haklarını arıyoruz, nokta, denilse konu kapanırdı" şeklinde konuştu diye bizim bilindik çözüm karşıtları başkana saldırmaktadır.

Böyle perhiz böyle lahana turşusu olur mu?

Anastasiadis'in ballandıra ballandıra kullandığı gerek bankacılık gerekse de mehter konusunda, kendilerine vatansever diyen çevrelerimiz Rum lidere işte böyle bolca gol pası vermektedir.

Böylesine ciddi konuların iç siyaset malzemesi yapılması bir tek bizim gibi ekosistemlerde olur zaten…

Diyeceklerim bunlar…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.