Garantici toplum…

Yayın Tarihi: 22/06/17 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
28 Haziran'da Crans-Montana'da yapılacak Kıbrıs Konferansı öncesi son derece hızlı bir diplomasi trafiği yaşanıyor.

Tuğrul Türkeş'in ani ziyaretinin yanı sıra, Cumhurbaşkanı ve heyetinin bugün Ankara'ya çalışma ziyareti yapacağını da öğrendik.

Ayrıca dün beklenildiği üzere Özel Danışman Espen Barth Eide hazırladığı belgeyi taraflara sundu.

Ben bu satırları yazarken belge ile ilgili adanın her iki tarafında da sessizlik hâkimdi…

Gerçi belge de öneri belgesi değil, bir durum bildirme belgesidir, bu yüzden de çok büyük anlamlar yüklememek lazımdır.

Sonuçta her iki tarafın garanti ve güvenlik konusundaki duruşları malumdur…

Ve bu duruşlar arasında büyük ayrıklıklar olduğu daha da malumdur.

Bir gerçek var ki Kıbrıslı Rumlar garanti falan istemezken, biz tam anlamıyla 'garantici' bir toplum olup çıkmışız…

Bugün gazetemizde okuyacağınız üzere Sürdürülebilir Barış ve Demokratik Kalkınma Merkezi (SeeD) ve Güvenlik Diyaloğu İnisiyatifi'nin iki toplumlu yürüttüğü araştırmanın garantiler başlığında son derece çarpıcı farklılıklar dikkat çekiyor.

1.511 Kıbrıslı Rum ve 1.509 Kıbrıslı Türk'ün katıldığı araştırmada katılımcılara yöneltilen "1960 garanti sisteminin çözümden sonra 5 yıl daha aynen devam etmesi ve ardından iptal edilmesi" fikrine Kıbrıslı Rumların yüzde 76'sı hayır (daha az güvende hissetme) derken, Kıbrıslı Türklerin yüzde 36'sı buna destek vermiş. Yüzde 37'lik bir kısım bunun daha 'az güvende' hissetmesini sağlayacak bir opsiyon olduğunu belirtirken, yüzde 27'lik bir kısım şu anki durumdan daha farklı hissetmeyeceğini söylüyor.

Kıbrıs Türk liderliğinin dillendirdiği formül olan, 1960 garanti sisteminde yapılacak bir yeni düzenleme ile Türkiye'nin sadece adanın kuzeyinin garantörü, Yunanistan'ın da adanın güneyinin garantörü olması fikrine Kıbrıslı Rumların yüzde 79'u karşı çıkıyor. Bu soruya cevap veren Kıbrıslı Türkler ise bu fikre yüzde 52 oranında destek veriyor.

Tek taraflı müdahale hakkının ortadan kaldırılması ancak tüm çareler tüketildiğinde Kıbrıs Türk kurucu devletinin parlamentosundan onay alındıktan sonra Türkiye'nin müdahale etmesi fikrine ise Kıbrıslı Rumların yüzde 88'i olumsuz bakarken, Kıbrıslı Türklerin yüzde 46'sı bu öneriye destek çıkıyor.

Kıbrıslı Rumların yüzde 83'ü adadaki, Türk ve Yunan askerlerinin ayrılması ile birlikte kendilerini daha güvende hissedeceğini söylerken, Kıbrıslı Türklerin yüzde 53'lük bir kısmı böyle bir senaryoda kendilerini 'daha az güvende' hissedeceklerini düşünüyor.

Güney kurucu devletinde konuşlanmış bir Yunan askeri üssü olması durumunda Kıbrıslı Rumların yüzde 44'ü kendilerini daha güvende hissedeceğini söylerken, Kıbrıslı Türklerin yüzde 68'i adanın kuzeyinde Türk askeri üssü olmasının kendilerini daha güvende hissettireceğini düşünüyor.

Adadan İngiliz üsleri de dahil tüm askerlerin çekilmesi durumunda Kıbrıslı Rumların yüzde 78'lik bir kısmı kendilerini daha güvende hissedeceğini söylerken bu oran Kıbrıslı Türkler arasında sadece yüzde 20 olarak dikkat çekiyor. Bu senaryoda Kıbrıslı Türklerin yüzde 49'u kendini 'daha az güvende' olarak niteliyor.

Yani anlayacağınız Kıbrıslı Rumlar askersiz ve garantisiz bir ada isterken, biz Kıbrıslı Türkler ille de garanti ve asker diye diretiyoruz.

Hele de İngiliz üslerinin kapatılmasına o kadar az destek vermemizin mantığını anlamak zor.

Kıbrıslı Rumların yüzde 90'ı Türkiye'nin garantisine karşı çıkarken bizim yüzde 34'ümüz Yunanistan'ın garantisine olumlu bakabiliyoruz.

Bu nasıl bir lahana turşusudur, nasıl bir alakadır bunu da bilmek zor.

Sanırım bizim toplumun eskilerin tabiri ile 'kendini siuurtaya' yani güvenceye alma istenci 1974'ten beri 'ekmek elden su golimbadan' yaşamaktan geliyor.

Garantici toplum vesselam…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.