Anastasiadis'in amacı nedir?

Yayın Tarihi: 10/10/18 07:30
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Rum kamuoyu, geçtiğimiz hafta sonundan itibaren, sanki de düğmeye basılmış gibi 'gevşek federasyon' (loose federation) denilen, olguyu gündeme getirdi.

Elbette bu konuyu basının gündemine getiren Rum liderliğinden başkası değildir demek yerinde olur.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile New York'ta yapılan gizli görüşme de basına sızdırıldı ve o görüşmede federasyonun bir şekli olan konfederasyonun gündeme geldiğini yazdı.

Aslına bakarsanız, konfederasyon ile federasyon arasındaki en önemli fark, federasyonda merkezi devlette toplanan yetkilerin, konfederasyonda oluşturucu parçalara (kanatlara/devletlere/eyaletlere) aktarılmasıdır.

Bu bağlamda, konfederasyon, yetkileri artırılmış kurucu kanatların merkezde daha az yetki ile oluşturduğu bir çeşit federasyondur.

Ancak konfederasyon işi, bu topraklarda yıllar yılı hep iki ayrı devlet formülü ile yanlış bir şekilde özdeşleştirildiğinden, sanki de iki devletli çözüm modeli gibi lanse edilmiştir.

Hatta Rauf Denktaş da konfederasyonu 1990'lı yılların sonunda masaya getirmeye çalışmış ancak bu kabul görmemişti.

Ne gariptir ki, bizim çözüm karşıtı güçler, federal çözümü ve onun oluşturacağı çatıyı hep 'Rum'a yama olmak' şeklinde lanse ederken, Rum Lider Nikos Anastasiadis, oluşturulacak olan federal oluşumda merkezi devletin yetkilerinin fazla olmasını sakıncalı bulmaktadır.

Öyle ki Anastasiadis 5 Şubat 2012'de, yani daha DİSİ Genel Başkanı iken, Politis Gazetesinde yayınlanan 'Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin önerim" başlıklı makalesinde şöyle der:

"Yetkilerin büyük çoğunluğunun merkezi devlette toplanmasının varlığı güçlendirmek yerine, sürtüşme, çıkmaz ve dağılma tehlikelerini artıracağına, devletin işleyiş ve yaşayabilirliğini tehlikeye sokacağına inanıyoruz. İç yönetim konularında geniş yetkilerin 'eyaletlere' bırakılabileceğine inanıyoruz."

Yine aynı Anastasiadis, Ekonomist Dergisi Formunda yaptığı konuşmada (18 Mart 2011) "Güçlü bir devlet aşırı yetkili bir devlet değildir. Güçlü devlet, tek uluslararası kimliği, tek vatandaşlığı ve tek egemenliği, toprağın kurumların ve ekonominin birliğini, uluslararası alanda ile AB'deki temsiliyeti, kurumların demokratik işlevselliğini ve vatandaşlarının tümünün insani haklarını etkili şekilde sağlama alan devlettir" ifadelerini kullanır.

Peki, Anastasiadis, bu merkezi zayıflatılmış ve kanatları güçlendirilmiş şekilden ne anlamaktadır?

Bu yetkiler hangileridir?

Bu soruyu dün Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'ya hükümet ile gerçekleştirdiği görüşme sonrası düzenlediği basın toplantısında, 'gevşek federasyondan kasıt nedir?' şeklinde sordum.

Cumhurbaşkanı, bunu 15 Ekim'de Lute'un raporunun sunulmasını takip eden günlerde sosyal içerikli olarak bir araya geleceği Rum Lidere soracağını ve bir cevap almayı umduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı ayrıca, şu ana kadar sağlanan mutabakatlarda, merkeze-federal hükümete verilecek olan yetkilerin dışındaki yetkilerin iki kurucu devlete ait olacağını, yani 'artık yetkilerin' bilinmeyen bir şey olmadığının altını çizdi ve ekledi: "Anastasiadis'in bu yetkilerin hangilerini kanatlara aktarmak gibi bir düşüncesi var bilmiyorum."

Başkan bir cevap alır almaz bilemeyiz ama esas sorulması gereken Anastasiadis'in aslında iki devletlilik durumunu çağrıştıran bu 'gevşek federasyon' işi ile neyin peşinde olduğudur.

Kendi kamuoyuna bir türlü yeterli olarak anlatamadığı federasyonu 'ha bakın, federasyonu beğenmediniz, gevşeği gündeme geldi, bu da iki devletli gibi bir şeydir' deyip sopa mı göstermek istemektedir?

Yoksa, iki yıl önce Varoşa Belediye Başkanını kabul ettiği bir toplantıda ettiği iddia edilen "federal çözüm olmayacak, tek çare anlaşmalı ayrılıktır" kelamı üzerinden yeni bir sayfa mı açmaktadır?

Rum çözüm güçlerinin yaygarasına bakılırsa, Anastasiadis, bir evvelinden beri zaten böyleymiş, bekleneni yapmış…

Sanırım bunu15 Ekim'de sunulacak olan Lute'un raporundan sonra daha iyi anlayacağız…

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.