Bu asır farkı

Yayın Tarihi: 05/10/15 15:08
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

İçinde bulunduğumuz asır çok farklı. Gençler ve hatta çocuklar düşünsel olarak ihtiyaç duyduğumuz bir asır. Çünkü herşey hızla eskimekte, yerini yenilerine bırakmakta. Bu nedenle artık gelecek, geçmişin değil, bugünün üzerine kurulabilir haldedir.

*

Clive Bell, 1914 yılında Cezanne'dan etkilenerek yazdığı "Sanat" isimli kitabında, sanatın başat biçim olduğunu savunmuştu. Bell'in bu bakış açısına göre sanatın her biçimi, bu klasmana girmemektedir. Önemli olan, üretilen sanat eserindeki içsel ilişkilerinin kendi aralarındaki kombinasyonudur.

Sanatı, tamamen ve neredeyse sadece estetikle bağlantılı olarak tanımlayan bu görüş, geride bıraktığımız yüzyılda bildiğimiz anlamda estetik nesneler üretmek yöntemi ile sanat eseri yaratmayan ve görünümden çok kavramlara değer veren sanatçıların eserlerini kapsamaz.

Bu nedenle Bell'in sanat tanımı modası geçmiş bir tanımdır. Ancak bir asır önceye dayandığından zaten fikirsel olarak geride kalması kaçınılmazdır.

*

Yine geçtiğimiz yüzyıl, sanatsal anlamda arayışlar için, ardı arkası kesilmeyen bir dönem olmuştur.

Bu yüzden izlenimcilik, dışavurumculuk, kübizm, gerçeküstücülük ve daha birçok sanatsal akım parametreleri yaratılmış, kendilerinden sonraki zamanları etkileseler de zorlama görüntüsünden ileriye de gidememişlerdir.

En nihayet sanat aklı, modernizme ulaştığında, sanatsal akımlar yerine aklın sınırsızlığına kavuşulmuştur. Bu da ancak yüzyılın ikinci yarısından sonra ulaşılan bir süreçtir.

*

"Artık sorgulamadan kabul edilen şey, sanat hakkında hiçbir şeyin, ne sanatın kendisinin, ne sanatın dünya ile olan ilişkisinin, ne de sanatın varolma hakkının, sorgulamadan kabul edilemeyeceğidir" sözleri bir dönemin bittiğinin ve yepyeni bir dönemin başladığının müjdecisidir.

Bu sözler 1970 yılında yayınlanan Estetik Teorisi kitabının açılış cümleleri olup,

Theodor Adorno'ya aittir.

Bu yeni anlayış günümüze uzanan çağdaş sanat ve postmodern eleştiri dönemini başlatmıştır.

Her yönde özgürleşmenin arayışı içinde olan aydın insanlığın, sanatta da varolan karanlık düşünceleri giderek geride bırakışının bir serüveninden bahsediyorum.

Özgürlükçü düşüncenin bu tür karanlıkları er ya da geç aydınlatacağına duyguğum umutla üstelik.

*

Sanatın kendi mücadelesi ve devinimi, her alanın, her disiplinin örnek olarak takip edebileceği yapılar içermektedir.

Takip edebilenin aydınlanacağı ve aydınlatacağı yapılar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları