Hep var gibi

Yayın Tarihi: 05/11/15 07:37
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Anneleri ile Cihangir'den Taksim'e doğru yürürlerken, bayraklarla süslenmiş bir konsolosluk önünde, annesinden o günün barış günü olduğunu öğrenen çocuk, küçük kardeşine; "bütün oyuncaklarımı sana vereyim, ismini bana ver" demişti.

Onun ismi, bu teklifi hak edecek kadar değerliydi.

Her zaman değerli oldu.

*

Birisini anmak, hatırlamak, hatırlatmak özel bir güne sığdırılmamalı. Dilediğimiz ve aklımıza düştüğü anda yapılabilmeli. Şu yüzyılda bunu herkesin yapabilmesini sağlayan iletişim aygıtları var artık.

Eskiden yoktu.

*

Eskiden, çıkacak yeni bir "kaset"i günlerce beklemek vardı mesela. Ya da Lefkoşa merkez binasının arkasında dağıtılan İş Bankası'nın Kumbara dergisini beklemek vardı. Şarkılarda müzik kadar, bası tizi ayrı ayrı dinleme gayesi vardı mesela. Ne bileyim, mesela tekmeleye tekmeleye okula kadar götürülen taşın, öğleyin bulunarak yine tekmeleye tekmeleye eve getirilmesi vardı.

Okul sonrası, üzerine teryağı ve şeker sürülerek yenen ekmek tadında günlerdi bunlar ve ağabeyi Savaş, Barış Manço'dan ismini isteyeli onlarca yıl olmuştu o günlerde. Barış Manço bizim için Barış ağabeydi. Şarkıları Türk Dil Kurumu'ndan anlam dolgunluğu, güzel dil ve atasözlerinin kullanım ağırlığı nedeniyle hep ödül alırdı. Biz dinlerken bilmeden öğrenirdik. Hiçbirimiz hiç bir şarkısını ezbertlemek için gayret etmedik. Ama yıllar sonra hatta bugün bile, tüm şarkılarını ezbere bildiğimizi farkettik. O bilmezdi belki ama ailemiz gibi biriktirdiğimiz birisi olarak en büyük ödülü kalplerimize yerleşerek alıyordu.

*

Sonra öldü.

Canımız acıdı.

Çok yakınımız kaybedilmişçesine ağladık. Onun zamanında, onu dinleyen herkes ağladı.

Dünyayı bir yelpaze gibi açsak, her dilimine adım atmıştı hayatı boyunca. Sıradan bir gezgin gibi de değil üstelik. Gittiği çoğu yerde kalplere girerek, bizim kalplerimize girdiği gibi. Japponlar ağladı mesela arkasından.

*

Mesele ağlamak ve ağlatmak da değildi aslında. Mesele, yaptığı şeyi kalbiyle yapmasıydı. Bunun bize bilmeden hissettirmesi, içimzde yaşatmasıydı. Mesele sadece kendi işi ile uğraşması, yarışını kendisi ile yapmasıydı.

Sade, mütevazı, barış kalpliydi, Barış ağabey.

Hep öyle kaldı.

Hep var gibi.

Çünkü hep hasreti var.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları