İstanbul sokaklarında

İki kardeş, aynı kadına aşık olur. Bu, hayatlarının mahvolması anlamını taşıyacaktır. Bankada çalışan Rahmi, bu şarkıcı bir kadına aşık olmuş, aynı kadınla kardeşi Talat'ın da ilişkisi olmuştur. Rahmi aşkı uğruna bütün parasını kadın ile harcamaktadır, hatta bir süre sonra çalıştığı bankanın parasını da aşık olduğu kadın için kullanmaya başlamıştır. Banka yönetimi durumu fark edip Rahmi'yi işten atar. Kullandığı parayı da Rahmi'nin ailesinden tahsil eder. Bütün birikimini kaybeten ailenin hesabını sormak üzere Talat, kardeşinin yanına gider ve kardeşiyle şarkıcı kadını sarhoş halde bulur.

*

Şarkıcı kadının ortağı olan garson, Rahmi'yi dolandırmak için içkisinin içine uyku ilacı atmıştır. Talat kardeşine saldırıp kavga çıkarınca da ilaçlı içki bardağını Rahmi'ye fırlatır, ilaçlı içki Rahmi'nin gözlerine gelir ve Rahmi'nin gözleri kör olur. Doktorların göz ameliyatı için çok para istemesi, iki kardeşin zengin dayılarının yanına gidip yardım istemeye karar vermesi, ancak bu sırada dayılarının ölmesi, dayılarından kalan tek şey olan evin yanması, iftiraya uğrayan Talat'ın hapse düşmesi gibi bir dizi felaketlerle film ilerler. Filmin sonlarına doğru ortaya çıkan ve Mısırlı zengin bir yazar olan Semira Hanım, kardeşlerin kaderini değiştirecektir.

*

"İstanbul Sokaklarında" bu abartılı konusuna rağmen; gerek dönemine göre yüksek maliyeti, gerekse ilk sesli film olması nedeniyle, Türkiye sinema tarihinin önemli eserlerindendir. bir Aslına bakarsanız özellikle sinema senaryolarında geleneksel kuralları içeren bir yapıttır. Bu film, Muhsin Ertuğrul'un senaryosunu yazdığı ve İhsan İpekçi ile birlikte yönetmen koltuğuna oturdukları bir eser olarak Türkiye sinemasının ilk ortak (Türkiye, Mısır, Yunanistan) yapımı ve ilk sesli filmi unvanları ile tarihteki yerini almıştır.

*

Film, İstanbul dığında, Mısır'da Kahire ve İskenderiye'de, Yunanistan'da Atina'da ve Fransa'da Paris'te çevrilmiş, 1931 yılının 1 Aralık günü gösterime girmişti. Yani bugün yıl dönümü.

Filmin oyuncuları ise Talat rolünde Talat Artemel, Semiha rolünde Semiha Berksoy, Semira rolünde Aziza Amir ve Hazım rolünde ise Hazım Körmükçü'ydü.

Türkiye sinema tarihi bir çok ilki içerir. Hala izlenebilecek bu film de, özellikle dönemin bahsekonu şehirlerini gösteren hoş bir örnektir.