Kaş yaparken...

Yayın Tarihi: 14/12/15 07:42
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Son dönemlerde özellikle medyanın iletileri aracılığı ile sözde "farkındalık yaratmak" adına verilen haberlerin, kadına yönelik şiddeti ortadan kaldırmaktan çok, bu şiddet dürtüsüne sahip insanları psikolojik tetikleme yapar nitelikte olduğunu üzülerek izlemekteyim.

Özellikle Türkiye kanallarından edindiğimiz haber aracılı bilgiler, bu kavramın neredeyse pekiştirilmesi anlamını taşımaktadır.Medya bu konuda da çok önemlidir. Hiç düşündünüz mü "70'lerin sinema filmleri, 80'lerin tv filmleri ne kadar çok kadın, töre cinayeti ve şiddet içermekteydi" diye?

O günün çocukları belleklerinde bu duyguları biriktirirken aynı çocuklar bugün bu şiddeti uygulayan aile büyüklerinin yaşlarında.Televizyonlarda, özellikle diziler; bilinçaltımıza gönderme yapmaktadırlar. Dizi hikayeleri gerçekle karıştırılır durumdadır. Bir senarist diziyi kaleme aldığında, nasıl ki bir tarihin yanlış akılda kalmasını sağlayacak etkili bir iş yaptığının farkında olması gerekirse, aynı senaryonun, toplum değerlerini de bozabilecek bilinçaltı göndermeler yaratabileceğinin farkında olmalıdır.

Elbette medyanın psikolojik deneyim elde ederek üretim yapması esas olurken, bu yeterli değildir. Devletin kolluk güçleri, başta aile eğitimi ve eğitim olarak bu konuyu profesyonelce çözebilmek için harekete geçmelidir.

Tümden medyaya fatura kesmiyorum. Sadece, en çok farkında olduğum alandan bir saptama yapıyorum. Çünkü her coğrafyanın medya yapısı ve seviyesi, o coğrafyada yaşayan toplumun/toplumların yapısı ve seviyesi ile eştir. Medya alanında yaşanan ileri ülke tecrübeleri, ithal edilebilecek bir meta değildir, olmaz. Medya kültürü, iyisi ile kötüsü ile varolduğu coğrafyanın içinde yaşana yaşana edinilir ve gelişir.Bu nedenle "medya toplumun aynasıdır" ifadesi kullanılmaktadır.Bizler ise bazı sorunları fazlası ile yaşamaktayız. Çünkü aynı dili konuştuğumuz ama kültüründe farklılıklar olan Türkiye ile aynı TV'leri aynı dizileri izlemekteyiz. Ve medyanın sokak tecrübesini tek başımıza yaşayamamaktayız.

Dilerim ki, başta şiddet ve kadına yönelik şiddet kavramı ve medya aracılığı ile yaşayarak edindiğimiz olumsuz diğer tecrübeler, en erken zamanda sona erer.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları