Onurlu yaşam

Yayın Tarihi: 20/10/16 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Aralık 1964'te Birleşmiş Milletlerde konuşma yapmak üzere temsil ettiği heyetinin başı olarak New York'a gitmişti. Bu NewYork ziyaretinde CBS televizyon kanalında yayınlanan Face the Nation isimli haber programına çıkarıldı. ABD Senatörü McCarthy dahil olmak üzere değişik kişi ve gruplarla uzun görüşmeler yaptı.

Aynı ay Paris'e uçtu ve üç aylık bir uluslararası geziye başladı. Bu gezi sırasında Çin Halk Cumhuriyeti, Mısır, Cezayir, Gana, Gine, Mali, Dahomey, Kongo ve Tanzanya'yı dolaştı. İrlanda, Paris ve Prag'da molalar verdi. Şubat 1965'te Cezayir'de, sonradan uluslararası sahnede son görünüşü olacak olan "İkinci Afrika-Asya Ekonomik Dayanışma Semineri"ndeki ünlü konuşmasını yaptı. Bu konuşmada şöyle demişti:

"Ölümüne olan bu mücadelede hiçbir sınır yoktur. Dünyanın hiçbir yerinde meydana gelen olaylara kayıtsız kalamayız. Bir ülkenin emperyalizme karşı zaferi bizim zaferimizdir, aynı şekilde yenilgisi de bizim yenilgimizdir."

Şu sözlerle de dinleyicilerini şaşırtmıştır: "Sosyalist ülkelerin, Batı'nın sömürgeci ülkeleriyle üstü kapalı işbirliğini tasfiye etmeleri ahlaki görevleridir." Sonra da bu hedefe ulaşmak için komünist bloğu ülkelerinin uygulaması gereken bir dizi eylemi sıralamıştır. 14 Mart'ta ülkesine döndüğünde Havana havaalanında devlet başkanının da katılımı olmasına rağmen, sade bir törenle karşılandı.

İki hafta sonra kamu hayatından çekildi ve ardından tamamen ortadan kayboldu. Ülkesinin devlet başkanından sonra gelen adam olarak bakılmasına rağmen nerede olduğu, 1965 yılının en büyük gizemlerindendi. Ortadan kayboluşu için değişik sebepler öne sürüldü.

Adını hala kullanmadığım sosyalist devrimci hareketlerin sembolü Ernesto Guevara, kısaca Che ve devlet başkanı ise Fidel Castro'dur.

Che Guevara'nın hakkındaki spekülasyonların baskısıyla Castro Haziran 1965'te yaptığı açıklamada Guevara hakkında bilgi almalarının ancak Guevara istediğinde mümkün olabileceğini söyleyip kendisine yazdığı tarihsiz mektubu açıkladı. Bu mektupta Guevara Küba devrimine bağlılığını tekrarlıyor ancak devrim yolunda yabancı topraklarda savaşmak için Küba'dan ayrılma niyetini bildiriyordu. Dört yabancı gazeteciyle 1 Kasım'a yaptığı görüşme sırasında Castro, Guevara'nın nerede olduğunu bildiğini ama açıklamayacağını belirterek, eski yoldaşının öldüğüne dair söylentileri reddetti ve Guevara'nın sağlığının çok iyi olduğunu ekledi. 1965'in sonunda Guevara'nın akıbeti bir gizem olarak kaldı, hareketleri ve nerede olduğu iki yıl boyunca özenle saklanan bir sır oldu.

1967 Ekiminde ise bir çatışmada yakalandı ve öldürüldü.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları