İnsanlık bencil!

Yayın Tarihi: 07/03/17 08:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+
Dünya üzerinde başımıza gelen en büyük bencillik, insanlığın kendi yaşam süreci için yok saydığı çevre bilincidir. Öyle ki, yapılan araştırmalarda ortaya çıkan rakamlar, bu bencilliğin sadece sonuçlarını değil dehşetini de ortaya koyuyor. Bu araştırmalara en çarpıcı örnek geçtiğimiz günlerde Oslo'dan geldi.

Saatte 3 canlı türünün yok olduğunun tespitini içeren sonuçlar dehşet verici. Her gün 150 kadar tür kaybediliyor. Her yıl 18 bin ila 55 bin türün soyu tükenmiş oluyor. Nedeni ise insan faaliyetleri. Dünya Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Başkanı Ahmed Djohlaf, bu rakamları değerlendirirken kullandığı cümlede daha da dehşete düşürücü bir vurgu yaptı: "Dinozorların yok olmasından beri görülen en büyük soyların tükenmesi dalgasıyla karşı karşıyayız".

*

Mağaralardan bugünlere ulaşmayı başarmış akıllı insan, farklı cinsten canlılar için alınması gereken önlemleri bilmesine rağmen, uygulamıyor. İster bilelim ister bilmeyelim dünyanın diğer canlıları insana muhtaç. Sadece kendi türümüzün yaşadığı bir gezegeni hayal bile edemeyiz. Merkezinde bencillik olan bir yaşam biçiminin uzun vadede süremeyeceği bir gerçek. Unutulmaması gereken ekolojik denge ve geleceğe bırakılacak miraslar konusunda umarsız olmak insanlığın zekasına ve diğer canlılara olan üstünlüğüne yakışmıyor. Temelden eksiklikler olduğuna inanmamız mümkün. Lafının bile edilmediği "çevre bilinci", önce aileler tarafından çocuklara en temel eğitim olarak verilmesi gerekirken, bu konuda çocuklarla yaptığım kısa sohbetlerde hayal kırıklığı yaşıyorum. Umarsızlık evde başlarken, çevre bilinci konusunda yetersiz okul hayatında da devam ediyor. Yaşadığımız dünyada sadece kendi ömrümüz kadar sorumlu olmadığımızın haykırılması gerekiyor. Asıl küreselleşmenin bu bilinç temelinde kurulması gerektiğini de öyle. Şili'de bir canlı türü yok olurken, bunu gündelik bir dış haber saymak yerine, hak ettiği ağırlıkla halka sunmak ve hatta bu konulara özel ağırlık vermek bir çok alanda olduğu gibi yine tüm medyanın sorumluluğu. Layığıyla yaşama ve çevreye layığıyla sahip çıkmanın en iyi şekilde benimsetilmesi, en kolay medyanın sürdürebileceği bir program. Aslında çevre bilinci öylesine temel bir konu ki, ilk olarak bilinmesi ve sürdürülmesi gereken türden bir bilgi. Renklerin tümünün kullanılarak var edilen gezegenimizde yaşama bilgisi, kendimizle birlikte tüm dünyanın yaşamasına saygı duymamızı da sorumluluk haline getirmiş durumda.

Anlaşılıyor ki, insanlığın küreselleşmeden anladığı, hep birlikte, kendi dışındaki varlıkların yok oluşuna seyirci kalmak, hatta katkı koymak. Hep beraber düzeltmek yerine, hep beraber bozmak. Ancak nereye kadar?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları