O kuyuya, ya iki deli taş atarsa?
*
Dallas dizisi mesela. Tek kanallı ekranla ne büyük bir ortaklıktı.
Her şey azar azardı ama insanlık olarak ortak yanlarımız çoktu. Öyle çoktu ki
Şimdilerde ise hemen her şey; kavgalar, kötülükler, şeytanlıklar üzerine ortaklıklarla dolu. Büyük ortak beğeni ya da sevinçlerimiz ya da mutluluklarımız yok. Ne varsa ortak olan, kaygı, endişe, mutsuzluk ve çıkar üzerine.
Savaşlar, açlıklar, potansiyel savaşlar, hırsla, doyumsuzluklar, insan hakları savunucularının iki yüzlü ırkçılıkları ve benzerleri şeyler.
Mesela iki "süzme insanlık düşmanı" çıkıyor, havaya attığı leblebiyi ağzı ile kapma edasında bir sıradanlıkla, nükleer saldırıyı konuşuyor.
Egolarının tutsaklığında insan hayatlarını olası savaşlarında sadece istatistiki rakamlar olarak düşünüyorlar.
Sözde iki ülkenin liderleri. Ama sergiledikleri tavırlarla, değil ülkeye lider olma, bir apartmanı bile yönetecek insani duygulardan yoksunlar.
Karşılıklı, ego yarıştırmalarının sınırı yok.
Tarihten aldıkları dersler de yok, afedersiniz ama insanlıkları da yok.
Hani bizim atasözümüzdür "bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış" derler.
Peki ya iki deli iki taş atarsa halimiz nice olur?
*
Oysa insanlık öğrendi ki, acıların katlanılabilir olması veya mutlulukların büyümesi, insanların bir arada olmaları ile gerçekleşebiliyor.
Yoksa öğrenmedi mi?
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.