Anlam kazansın zaman
Yayın Tarihi: 22/11/17 08:00
okuma süresi: 3 dak.
Onlarca yorgun şair, yazar satırlarca yazmışlar... Ben sadece birini konuk alabiliyorum bu hafta içi. Ama kalp açılışlarını en iyi anlatanlardan biriyle buluşturacağım sizi... Kısa ve öz... Kısa ve dolu... Kısa ve anlamlı...
*
Bugünlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara Hayatından memnun olan yok. Kiminle konuşsam aynı şey Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği. Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok. Bir kendisi. Bu yeter zaten. Her şeyi, herkesi götürdün demektir. Keşke kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor. Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor. Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor. Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim", öbür yanımız "otur" diyor. "Otur" diyen kazanıyor. O yan kalabalık zira İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu
En kötüsü alışkanlık. Alışkanlığın verdiği rahatlık, monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor. Kalıyoruz Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz. Evlenmeler
Bir çocuk daha doğurmalar Borçlara girmeler İşi büyütmeler Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor. "Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır; evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin, kendi imalatımız küfeler. Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira. Ölüme inat tutunmak lazım, inadına kök salmak lazım. Bari ufak kaçışlar yapabilsek. Var tabii yapanlar, ama az. Sadece kaymak tabakası. Hepimiz kaçabilsek Bütçe, zaman, keyif Denk olsa. Gün içinde mesela Küçücük gitmeler yapabilsek. Ne mümkün. Sabah 9, akşam 18. Sonra başka mecburiyetler sıkışıp kaldık. Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli. Bu kadar ağır olmamalı. Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. Bir ömür karşılığı, bir ömür yani. Ne saçma Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı hiç ama olsun İstemek de güzel.
*
Bu hafta ortası, büyük usta Can Yücel konuğumdu, bu üzerimizden geçen baharı anlatmak için... Kaçmak ve kalmak arasına sıkışmış kalplere birkaç damla su ferahlığı katmak için...
*
Bugünlerde herkes gitmek istiyor. Küçük bir sahil kasabasına, bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara Hayatından memnun olan yok. Kiminle konuşsam aynı şey Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği. Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok. Bir kendisi. Bu yeter zaten. Her şeyi, herkesi götürdün demektir. Keşke kendini bırakıp gidebilse insan. Ama olmuyor. Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor. Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor. Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim", öbür yanımız "otur" diyor. "Otur" diyen kazanıyor. O yan kalabalık zira İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile, güvende olma duygusu
En kötüsü alışkanlık. Alışkanlığın verdiği rahatlık, monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor. Kalıyoruz Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz. Evlenmeler
Bir çocuk daha doğurmalar Borçlara girmeler İşi büyütmeler Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor. "Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır; evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin, kendi imalatımız küfeler. Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada. Ölüm var zira. Ölüme inat tutunmak lazım, inadına kök salmak lazım. Bari ufak kaçışlar yapabilsek. Var tabii yapanlar, ama az. Sadece kaymak tabakası. Hepimiz kaçabilsek Bütçe, zaman, keyif Denk olsa. Gün içinde mesela Küçücük gitmeler yapabilsek. Ne mümkün. Sabah 9, akşam 18. Sonra başka mecburiyetler sıkışıp kaldık. Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli. Bu kadar ağır olmamalı. Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz. Bir ömür karşılığı, bir ömür yani. Ne saçma Bahar mıdır bizi bu hale getiren? Galiba.
Ben her bahar aşık olmam ama her bahar gitmek isterim. Gittiğim olmadı hiç ama olsun İstemek de güzel.
*
Bu hafta ortası, büyük usta Can Yücel konuğumdu, bu üzerimizden geçen baharı anlatmak için... Kaçmak ve kalmak arasına sıkışmış kalplere birkaç damla su ferahlığı katmak için...
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvarGözden Kaçmadı
#gozdenkacmadiDiğer Dr. Ferhat ATİK yazıları
16/04/24
14/04/24
25/03/24
16/02/24
06/02/24
05/02/24
16/11/23
07/10/23
28/09/23
30/08/23
Yorumlar
Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.