Daha "az ömür" dilerim

Yayın Tarihi: 27/12/17 08:01
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Kitle iletişim araçlarının, başta 'haber' olmak üzere halka ne sunduğu ve nasıl sunduğu ne kadar önemliyse, sunduklarının doğru algılanması ya da yanlış olduğunun farkına varılması o kadar önemlidir.

Hemen her şeyi etkileyebilen medyanın, her zaman doğruları yazmadığı sadece bugün değil, yakın tarihin her döneminde yaşanmış olan örneklerle kesinleşmiştir.

Medya etkiler. Medya bu etkiyi bilir ve kullanır.

Bu durumda, "kullanılacak olankitle" medya mesajlarını daha doğru algılayabilmeli, daha doğru anlamlandırabilmelidir.

Medya, tüm gücü ve donanımıyla saldırırken, medyanın hedefi olan kitleler de kendini, hayatına pervasızca giren medya gücüne karşı savunabilecek donanıma sahip olmalıdır.

Aksi halde yenilen her zaman hedef kitle olur ve bu kabul edilemez bir durumdur.

Bu tür bir yenilginin son derece önemli bir sorun olduğunu düşünürken, son günlerde siyasette peş peşe yaşananlar ve medyaya yansıyanlar "beterin beteri varmış" dedirtti.

Medyanın bilerek ya da bilmeyerek yaratabileceği derin etkiler ve sonuçlarını önlemek gerekliliği konuşulurken, kirlenen siyaset, medyaya da yansıdı.

Ülkemizdeki kitle iletişim araçlarının zaman zaman "yönlendirme" içeren içerikler kullandıklarını hep birlikte defalarca gördük. Ancak her zaman olan bir şey olmadığı gibi, medya hep de suçlu olamaz. Halk adına yapması gereken denetimle karanlıkları da aydınlığa çevirebilecek bir güçtür çünkü.

"Manipülasyon, dezenformasyon medyanın neredeyse birincil içeriği durumuna geldiği zamanlar yaşadık" derken, siyasette yaşanan kirlenme, gözlerimize kulaklarımıza inanamadığımız, her türlü manipülasyonu geride bıraktı.

Siyasetçinin, bir siyasi süreci, nerede aldığına, onu ne kadar ileriye taşıdığına, bunun ülkeme ne kadar fayda sağladığına ve onun bu faydaya katkısına bakabilecek aydınlıkların olmasını beklerim.

Oy sandığına giderken, siyasiler arasında yaşanan karalamalar, iftiralar, saldırılarla ambale olan bir düşünce karmaşası ile değil, hizmetlerle ilgili değerlendirmelerle gitmeyi isterim.

İşte burada yine medya devrede. Sadece bir vatandaş olarak, aydınlık yarınlara, karanlık tartışmalarla gidilmeyeceğini bilmek için Nostradamus olmaya gerek yok.

Ancak bir yandan da binmelidir ki, medyanın sağladığı bu tartışmalar, tüm toplum önünde acı acı ama yaşanarak tüketilecek.

Bu süreçte herkes bilmelidir ki, demokratik hakları kullanırken kişi hak ve özgürlükleri ihlal etmeyen hep kazanacaktır. Bunu kendi faydasına kullanan medya örgütleri de kaybedenler arasında yeralacaktır.

Medya tarihinde en az ömürlü yayın süreçleri bu türden düşüncelerle faaliyet gösterenlerdir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları