Allah'ın terazisinde miktar önemli değildir

Fatih Sultan Mehmet Han, Fatih Camii'ni yaptırırken, işçileri toplayıp onlara bir konuşma yapar.

"Bu cami, benim hayrımdır. Bu camiyi, tamamen kişisel servetimden yaptırıyorum. Hiç bir yardım kabul edilmeyecektir. Bir tas su bile istense bunu da ben karşılayacağım, dışardan yarım olarak alınmayacak" demiş.

Zaman ilerlemiş, Fatih Camii'nin inşaatı tüm görkemi ile ve Hünkar'ın cömert yardımları ile devam etmiş.

Hava sıcak.

İşçiler sıcağın etkisi ile bolca susar olmuşlar. Suları elbette her daim varmış.

Ancak bir öğle vakti, çok susayan bir işçiyi gören çevre ahalisinden yaşlı bir kadıncağız, bir tas ayran getirip işçiye ikram etmek istemiş. İşçi almak istemese de yaşlı kadının, "Allah aşkına al, ikramımı geri çevirme" demesi üzerine, hem Allah'ın adının geçmesi, hem de yaşlı kadını kırmak istememesi ağır bastığında işçi, ayranı alıp içmiş.

Fatih Sultan Mehmet Han, ertesi sabah uyanır uyanmaz doğrudan camiye gitmiş.

İşçileri toplayıp, güçlü sesi ile onlara:

"Yardımı kabul eden hanginizdi?" diye sormuş.

İşçilerden biri, hiç ikiletmeden, boynu önünde eğik ve mahçup bir şekilde bir adım öne çıkmış.

"Ben kabul ettim Hünkarım. Yaşlı bir teyze ayran verdi. Çok ısrar edip bir de Allah aşkına deyince, onu da kırmak istemedim. İçtim. Affedin" demiş.

Fatih Sultan Mehmet Han'ın ne diyeceği herkesçe, korku ve heyecan içerisinde beklenirken Hünkar, gülümsemiş.

"Ben bunu rüyamda gördüm evladım" diyerek, eklemiş.

"Hayır terazisinin bir tarafında Fatih Cami, diğer tarafında ise bir tas ayran vardı. Terazi ise dengede duruyordu."

*

Bu harika örnekte, kıssadan nasıl bir hisse alınması gerektiği doğru anlaşılmalıdır.

Allah'ın terazisinde miktar önemli değildir. Asıl olan, yardımın gönülden ve kalpten gelmesidir. "Az veren candan" der atalarımız.

*

Yeni bir yıla ilerlerken, bu zamana, bir iyilikle değer katın. Az ya da çok, bütçenize, imkanınıza göre; küçük de olsa farketmez, bir iyilik, bir bağış yapın.

Bu yılı bitirip yenisini karşılarken, "bir iyilik hediye etmenin huzurunu" da, kendinize armağan edin. Hadi hemen şimdi.

Her insan bu huzuru armağan almayı hak eder.

Siz de öyle!