"Haksızlığa uğramak"

Yayın Tarihi: 01/05/18 07:30
okuma süresi: 2 dak.
A- A A+
Nazım Hikmet, 28 Aralık 1938'de Askeri Yargıtay'ın onaylamasıyla toplam 28 yıl 4 ay ağır hapis cezasına çarptırıldı. Şaire isnat edilen suç "orduyu isyana teşvik etmek"ti. 1949 yılına gelindiğinde Nazım Hikmet toplam 12 yılını hapishanede geçirmişti.

Kendince artık dayanma sınırına gelmiş ve farklı "mücadele yollarını" denemeye hazırlanıyordu. Sonunda 8 Nisan 1950'de açlık grevine başladı. Avukatının isteği üzerine açlık grevini bir süre durduran şair, 1 Mayıs 1950'de tekrar greve başladı, 13 Mayıs'ta Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı. Sonunda 19 Mayıs 1950'de açlık grevine son verdi. Bu arada iktidar değişecek ve 14 Temmuz 1950'de çıkarılan af yasasıyla da Nazım Hikmet tahliye edilecekti.

*

Açlık grevi çıkmaza giren bir mahkumun mücadeleyi bırakmamasıdır. Haksızlığa uğrayan insanlar bir çok alanda eyleme geçerler. Adaletin önemi de burada daha da belirginleşir. Askeri akılla alınan kararlar ve verilen cezalar tarihimizin köhneliklerinde oldukça fazladır.

"Haksızlığa uğramak" hissi bireyi, yaşadığı alandan soyutlar, kendine döndürür, içsel duygularla duygusallaştırır, isyana yol açar.

Bu türden tüm eylemlerin ilk adımı düşünce ile başlar.

Düşünce insanlarının başına, tarih boyunca bu olgular sıkça gelmiştir. Esas olan tarihin haklı çıkarması olsa da, haksızlığa uğrama sürecinde yaşananlar kısacık ömrün çileleri olarak yansır.

Haksızlık haksızlıktır!

*

Nazım Hikmet bu çileli süreçlerden çok geçmiş bir düşün insanı.

Açlık grevi kararı da bunca haksızlığa uğramasının sonucu. Haksızlığa uğramak yaralayıcıdır. Adaletsiz hissetmek, güvensiz tekinsiz hissetmek gibidir. Bu nedenlerle bir ülkede adil yaşamadığınızı düşündüğünüzde ilk olarak mutsuzluk hissine kapılır ve bu başınıza gelenle hayal kırıklığı yaşarsınız.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları