"Sardı karşı kıyıyı karanlıklar"

Yayın Tarihi: 23/01/19 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

"Sardı karşı kıyıyı karanlıklar"

Ülkemizde hergün bir çok yazar birçok konuda yazılar yayımlıyor. Televizyonlar radyolarda programlar sayılamayacak çoklukta sunuluyor.

Buna rağmen, birçok değerli isim hafızalarımızın güncellenmesi çerçevesinde gündeme gelebilmeli. Ama olmuyor. Unutuluyorlar. Oysa gerek yerli gerek Türkiye'den ya da dünyadan hayatımıza bir vesile ile anı konuğu olan değerleri anmak ve hatıralarımızda güncellemek gerekiyor. Yaşadığımızı, yaşamımızın tatlı acı parçaları olmalarını sürdürebilmek ve farkında olmak için.

Bunu yapmayı düşündüm. En azından haftada bir defa. Bunca siyasileşmiş gündelik hayatımızıdan sizi bir kaç dakika uzaklaştırmak adına.

Zaman zaman unutulurlar, zaman zaman hatırlanırlar. Günü geldi mi bir çoğunu hatırlamak ve hatırlatmak görevimizdir diye düşündüğümden bugün bir büyük ustayayı hatırlatmak istedim. Her nesneden şiir yaratma inceliğinde yeteneklerle donatılmış Behçet Necatigil.

*

Behçet Necatigil. Necatigil, 1916'da İstanbul'da doğdu. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu ve Edebiyat Bölümünden mezun oldu. Kars, Zonguldak ve Kabataş Erkek Lisesi'nde, İstanbul Eğitim Fakültesi'nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Kabataş Erkek Lisesi'nde Demir Özlü, Hilmi Yavuz gibi yazar ve şairlerin öğretmeni oldu. 13 Aralık 1979 tarihinde de İstanbul'da öldü. Nesneye şiirle hayat veren bir şair.

İlk şiiri, lise öğrencisi olduğu yıllarda dönemin ünlü dergisi Varlık dergisinde yayımlandı. O tarihten, ölümüne kadar hep şiirinin ve edebiyatının içinde oldu. Şiirlerinde evler, aile, çevre, aşklar, bunalımlar, hastalıklar, yalnızlıklar ve ölüm onun kendine has anlatımı ile çok defa kısa mısralar haline gelir. Eski ve yeni kelimeleri oldukça büyük bir ustalıkla kullanan bir şair. Her yıl verilen ve adına/anısına düzenlenen bir de ödül bulunuyor. (Necatigil Şiir Ödülü)

"Nilüfer" onun birçok değerli şiirinden biri.

*

Ben oraya koymuştum, almışlar,

Arasına sıkışık saatlerin.

Çıkarır bakardım kimseler yokken;

Beni bana gösterecek aynamdı, almışlar.

Kışken ilkyaz, sularımda açardı;

Buzlu dağlar gerisine kaçıracak ne vardı?

Eski defterlerde sararırmış yaprak.

Beni bana gösterecek anlamdı, almışlar.

Bir ışıktı yanardı gecelerde;

Akşam, çiçekler uykuya yattı,

Sardı karşı kıyıları karanlık,

Beni bana gösterecek lambamdı, almışlar.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları