Yoksun

Yayın Tarihi: 24/01/19 07:00
okuma süresi: 2 dak.
A- A A+

Yoksun

Ne zamandır yazmamışım bu en sık kaleme aldığım Nazım'dan bir şeyler...

Siz onu bir şarkıda duydunuz, eksiltilmiş satırlarıyla. Oysa şarkı sözü değil, Nazım'ın mektubuydu. Hasretin yedi rengini alan bir mektup hem de... "Saat dört yoksun"

*

Saat dört

yoksun

Saat beş

yok

Altı, yedi,

ertesi gün, daha ertesi

ve belki

kim bilir...

Hapisane avlusunda

bir bahçemiz vardı.

Sıcak bir duvar dibinde on beş adım kadardı.

Gelirdin,

yan yana otururduk,

kırmızı ve kocaman

muşamba torban dizlerinde...

Kelleci Memedi hatırlıyor musun?

Sübyan koğuşundan.

Başı dört köşe,

bacakları kısa

ve kalın

ve elleri ayaklarından büyük.

kovanından bal çaldığı adamın

taşla ezmiş kafasını.

'hanım abla' derdi sana.

Bizim bahçemizden küçük bir bahçesi vardı,

tepemizde,

yukarda,

güneşe yakın,

bir konserve kutusunun içinde...

Bir cumartesi gününü,

hapisane çeşmesiyle ıslanan

bir ikindi vaktini hatırlıyor musun?

Bir türkü söylediydi kalaycı Şaban Usta,

aklında mı:

'Beypazarı meskenimiz, ilimiz,

kim bilir nerede kalır ölümüz....? '

O kadar resmini yaptım senin

bana birini bırakmadın.

Bende yalnız bir fotoğrafın var:

bir başka bahçede

çok rahat

çok bahtiyar

yem verip tavuklara gülüyorsun.

Hapisane bahçesinde tavuklar yoktu,

fakat pek ala gülebildik

ve bahtiyar olmadık değil.

Nasıl haber aldık

en güzel hürriyete dair,

nasıl dinledik ayak seslerini

yaklaşan müjdelerin,

ne güzel şeyler konuştuk

hapishane bahçesinde...

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları