Sanat sevicileri

Yayın Tarihi: 18/03/19 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Bir yandan 'yeni' iletişiminizi sağlarken, öte yandan neredeyse sınırları olmayan geniş bir kalabalığın içinde yer almanızı sağlıyor. Bir yandan enformasyon yoğunluğu altında bırakıyor. Doğru ya da yanlış, ihtiyacınız var ya da yok, içindeyseniz içindesiniz!

Şu kalabalığın içindeki yalnızlıktan ya da yalnızların kalabalıklaştığı ağdan, Facebook'tan yeniden bahsediyorum.

Kültürü sanatı ve yaygınlığının etkisini bir birey olarak ben de yaşayanlardanım, içinde yer alarak. Kimilerinin iç yüzlerini de görüyoruz bu vesile ile.

Kalabalık psikolojisine sığınıp yazanlardan mesela.

*

Hep sanatı, edebiyatı düşünmüşümdür evrensel dil olarak ve sanatçıyı edebiyatçıyı da bu dilin aracıları kabul etmeyi sevmişimdir.

Ancak, özellikle kimi sanatçıların -bir genelleme yapmadan vurguluyorum- başta din öğesi olmak üzere, inanmadıkları kavramlara alay edici üsluplarla eleştiri getirmeleri, sanatçı hoşgörüsü ve aydın olma kavramının dışında yer aldığını görmekten üzüntü duymaktayım.

Öyle ki, birçok okurum bana Facebook'ta yayınlanan ve bazı sözde 'aydınlara' ait dini değerlendirmelere dikkat çekmemi rica ettiler. Yazılanları okudum, üzüldüm.

'Sanatçı' ya da 'aydın' gibi görünüp insanların inançlarına hoşgörüsüzlükle yaklaşırsanız anlarız ki, içten, şeffaf, iyi niyetli değilsiniz.

Oysa aydınlardan beklentimiz toplumu birleştirici olmaları, o noktaları yakalayan toplum mimarisinin parçaları olmalarıdır. Aksine ayrıştırıcı olmaları değildir.

Özellikle de konu inanç ekseninde oluşan kavramlarsa aydın, hoşgörüsünü daha da hassas bir dengede tutulmalıdır ki, bireysel inançlarımız ne olursa olsun başkalarının inançlarına hoşgörü duymamız her şeyden önce insan olmamızın koşullarındandır.

Facebook bu anlamda üzülmemize de neden olabiliyor. Özetle bunu da tecrübe ettim. Çünkü haklarında sanatçı kimlikleri yüzünden olumlu görüşlerim olan kimi insanların, başkalarının inançlarına ait ritüelleri aşağılayan ifadeler kullanmaları hayal kırıklığı yaşamama neden oldu.

Elbette din de sorgulanabilir aydınlarca ya da öğrenmek maksatlı ama çok hassas ve inananların hoş göreceği ölçülerde olursa niyetinin olumlu olduğu anlaşılabilir. Aksi kimin ne kadar aydın olmayı içselleştirebildiğine sorgu değil mi? Sanatçı yerine sanat sevicisi dememin nedeni bu. Öyle görünmeye çalışmak ama aslında iç dünyasında aydın ve sanatçı bir yanın bulunmaması gibi.

Üzücü!

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları