Sahip olmak

Yayın Tarihi: 27/03/19 07:00
okuma süresi: 3 dak.
A- A A+

Sahip olmak

Bazı davranışların tarihi geçmişler, vardır. Mesela sahip olma güdüsünü ilk insanlığa kadar dayayabiliriz.

"Sahip Olmak".

Olumlu anlamda;bir kazanç sağlamayı düşündüren bir kavram. Bu kazançla bağımsız kalmayı amaçlayan bireyci bir davranış.Olumsuz anlamda düşünürsek; sadece kendi başarısı için uğraşma olarak düşünülebilir.

Her iki anlamda da aslında "sahip olma duygusu"nun öznesi de nesnesi de kişinin kendi benliğidir.

Benliğimiz bir çok özellik içerir. Bunları; bedenimiz, ismimiz, sosyal statümüz, bildiklerimiz ve sahip olduğumuz şeyler, kendimizi dışarıdan nasıl görmek istediğimiz gibi maddelerle sıralamamız mümkün. Buradaki en önemli olgu ise, benliğin olumlu içeriğine bakılmaksızın, onu sahip olduğumuz bir "mal" gibi hissetmemizdir. İçgüdümüz buna yönlendirir.

Sahip olmanın temellerinden birisi de mülkiyet anlamındaki sahipliktir. Mülkle olan bağlılık aslında I. Dünya Savaşı'ndan sonraki yıllarda neredeyse ortadan kalmış gibiydi. Önceleri, eski olanın anlamlı ve değerli olduğu düşünülüyordu. Yeniye olan eğilim, hem elimizdekinin değerini bilen bireyler olarak hem de ekonomik nedenlerle, yok gibiydi.

Çünkü o zamanlarda "eski güzeldi".Herkes, sahip olduğu şeyleri saklamak, onlara bakmak ve kullanabildiği kadar kullanmak şeklinde davranışlar taşımaktaydı. Daha sonraları bu yaklaşım ve davranış "atmak için satın almak"gibi bir hale dönüştü.

Daha da ilerleyen zamanlarda ise "kullan at" yöntemi, duygusal davranışlarımıza kadar yansımaya başladı. Sahip olmak bir silsileye dönüştü ve sahip olunan şeyin değeri ile ilgili hissi zamanımızı kısalttı. Bir yenisi için öncekinden kolaylıkla vazgeçebilme eğilimi, günümüzde erişilen son nokta.

Kapitalizmin yarattığı "yüksek tüketim toplumu"; bu dönüşümü tamamlayarak, yenisini tüketmek için öncekinin neredeyse bitmesini, tükenmesini, ömrünü tamamlamasını dahi beklemeden tüketen bizlerden oluştu.

En yeni dönem ise, benliği yalnızlaştırmaya neden olan kişisel yöntemli tüketimler. Kişisel gelişimler ve buna yönelik hizmet satışları.

Bir bilinç eksikliği ile üstelik: Toplumsaldan uzaklaştıkça yaşanan yalnızlığın sadece geçici bir süre iyi geleceği. Oysa orta ve uzun vadede getireceği rahatsızlıklara dikkat edilmemesi.

Benlik tüketerek sahip olduğunu sanırken, kendine yaptığı yatırımlarda yalnızlaşmakta.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları