Cevabı bilinmeyen sorular

Yayın Tarihi: 12/07/19 07:00
okuma süresi: 2 dak.
A- A A+

Öğrenimin konusu "yanıtı bilinen soruların öğretilmesidir".

Yanıtı olmayan ya da henüz yanıtı hazır olmayan sorular ise felsefenin ve sanatın alanıdır.

Bu ayrımın farkına varmadan ne toplum, ne de insanlık ilerleyebilir.

Kişisel olarak söyleyecek olursam, yanıtı belirsiz sorular sormanın tadını daha çocuk yaşlarda öğrendim. Bu bana yaşamın tadını da anlamada önemli etken oldu.

*

Kısa bir süre önce Nazım Beratlı sosyal medya hesabından oğlu için bir soru sormuş. Bana bu soruyu aktardıklarında bu yazıyı yazmaya karar verdim. Oğlu tıp eğitimi yerine felsefe eğitimi almaya karar vermiş ve Beratlı bunu sorguladı. Tıp elbette harika bir alan ancak okur-yazar olma performansı ve felsefeyle ilgili derinliği bu kadar güzel olan Beratlı da bilir ki felsefenin cazibesi bir başka.

*

Felsefeyle tanışıp bu tada kavuşunca yaşamı daha çok anlıyor insan. Bilineni öğrenmek elbette değerlidir. Ancak bilinmeyene yolculuktur ufuk çizgisini daha da ileriye taşıyan. Üstelik senden önce bilinmezleri çözmek için son ana kadar gayret edenlerin bıraktığı yerden daha ileriye gitmekte olduğunu bilmektir.

Mesela çizilmiş çizgilerin üzerinden değil, onları genişleten ve farklılaştıran senin çizdiğin yeni çizgilerden ilerlemektir. Kalıpları aşan, tabuları yıkan, bilemezsin, deneni bilmek için uğraşan.

Felsefe müthiş bir şeydir.

Merakla ilerleyen insanlığın, alnında yazılı olana teslim olmak yerine, o yazgıyı daha mutlu bir cümleye dönüştüren bir şeydir.

Bu nedenle cevabı bilinen soruların sorulup yanıtlandığı öğrenmelerimize ilave olarak cevabı bilinmeyen soruların beşiğidir felsefe.

Onsuz olmaz.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Dr. Ferhat ATİK yazıları