Siyaset, doğru işi doğru kişilerle yapma sanatıdır...
![]() | Dr. Ziya ÖZTÜRKLER ![]() ![]() Yazara mesaj gönder ![]() Yazarın tüm yazılarını görüntüle
|
Bugün dahi gelinen noktada siyasetçinin siyasetçiyle hesaplaşması hep gündemin birincisi sırasını korumuştur; icraatlar yerine hesaplaşmaya dayalı kavgacı bir yol alınmıştır…
Yapılan yanlışın hesabı elbette sorulmalı ve takibi yapılmalı…
Bunlar rutin ve yasalar tahtında işlemlerin yansıması olarak halkın bilgisine getirilmeli…
Siyasetçiden esas beklenen halkın refahı ve geleceği için atılacak adımlardır…
Siyasetçi ve ekibi bunun için vardır…
Halk bu hususta adımlar atılmasını, icraatlar yapılmasını istemektedir…
Söylemlerle bir yere kadar var olunabileceği geçmişte hep beraber gördük ve yaşadık…
Evet, bu kısa ve özet siyaset tanımımızdan sonra, siyaset üzerine birkaç kısa notu dile getirmekte yarar görüyorum. Bildiğiniz gibi, siyasette ‘iyi´ demek, ‘başarılı´ demektir; ‘başarılı´ demek, ‘faydalı´ demektir; ‘faydalı´ ise, toplumun potansiyel seviyesini teslim aldığı noktadan daha yukarıya çıkarmak demektir…
Sorunun temeli de bu aslında, toplumun potansiyel seviyesini daha yukarıya çekecek icraatlar yapamamak…
Siyasetçi, bir “ahlâk filozofu” değildir; O´nun bütün vazifesi ülkesi ve toplumu için faydalı olanı bulmaya ve yapmaya çalışmaktır…
Siyaseti mutlak anlamda bir çıkar ve bir rant uğraşı olarak görmek doğru değildir. Ne olursa olsun siyasetin ahlakla zorunlu bir ilişkisi olmalıdır…
Ülkemizdeki en önemli sorun da nepotizim, çıkar ve rant uğraşından uzaklaşamayan siyasetçilerin bizlere dolayısıyla da halka yaşattıkları olmuştur…
Siyaset doğru kişilerle doğru işler yapma sanatıdır; sanatı kurgulayacak partilerin seçici ve doğru kişileri bulmak ve üretmekten başka şansı yoktur…
Siyasette seçme ve seçilme…
Siyaset denilince etkili seçme ve seçilme yaşantıları akla geliyor...
Günümüzde dahi oy verme hakkını başkalarının inisiyatifine bırakan seçmenler var…
Bundan önce gerçekleşen seçimlerde de bu şekilde yaklaşımların olacağını söylemek çoğumuzu şaşırtmayacaktır…
Acı ama kanıksanmış bir durum…
Seçilenler açısından bakıldığında, durum daha da kötü bir hal alıyor…
Seçilen bazı vekiller nepotizme (kayırmacılık) başvurabilmektedir…
Nepotizm akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılıktır…
Kuşkusuz, bu durum vekillerin vizyon eksikliği ile açıklanabilir...
Yine, bazı vekiller ülke kaynaklarını koruması gerekirken, bu kaynakları çıkarı uğruna kullanabiliyor…
Bu tarz hareketler topluma zarar verirken; yurttaşların da umudunun yok olmasına neden oluyor…
Temel olan adalet ilkesi zedeleniyor; daha ileriye gidersem Nepotizm demokrasi ve kurumsallaşmanın önündeki en büyük engel oluyor…
Bu nedenden dolayı da yeterli düzeyde proje üretemiyor, ülke olarak da atmamız gereken adımları atmakta hep geç kalıyoruz…
Bu bağlamda siyasetçi halka hizmet için var olma anlayışını benimsemeli ve bu yönde hareket etmelidir. Geçmişi sorgularken bugünün ve yarının neler getireceğini ne gibi adımlar atılması gerektiğini de iyi hesap etmelidir…