Zamanın İçinde Kaynak Aramak

Zaman ne de anlamlı bir kelimedir. Birçok şeyi içerisinde barındırmaktadır. Dün Ortaçağın kentlerini, komünlerini anlatırken, bugün küreselleşen çağda çağdaş kent yönetimlerini konuşuyoruz. Değişen ve gelişen onca şeye rağmen zaman bize yoldaş oluyor. Sanki hiç geçmiyormuş gibi… Birden yılları geride bırakmışız. Bir zamanlar diye başlayan hikâyeler, masal edasında anlatılır da masaldan çok gerçek olduklarını biliriz içten içe. Zaman bir yönetici için adeta bir sermayedir. En net açıklama biçimiyle, yönetim bilimcilerin en çok kullandıkları açıklamadan yola çıkarsak, "zaman satın alınamaz, kiralanamaz, ödünç verilemez, ödünç alınamaz… Yalnızca harcanır". Harcadık ve bitti, gitti. Ahlama, vahlama hiçbir sonuç getirmez.

Zamanın üzerine yapılan filimler, oyunlar, gösteriler… Zaman bir para misali harcanıyor ama para gibi kazanılamıyor. Zamanın yönetilebilmesi için verilen eğitimler… Yaşamda ve yönetimde zamanın adeta bir kaynak olarak görülmesi onun değerini daha da artırmaktadır. Zaman her derde deva mıdır? Zaman belki kalbi kırıkların derdine devadır ama zaman kötü yönetimlere deva olamamaktadır. Bir kez yanlış yönettin mi? Zamana oynayıp da olayı geçiştiremezsin. Hani toplum nasıl olsa unutur diye düşünürsün de halk unutmaz, yalnızca unutmuş gibi yapar. Kaynak yaratılır mı zaman içerisinde? Doğru hamleler yapılırsa eğer kaynak yaratılır zaman içerisinde… Zaman doru kullanılamaz ise ihtiyaç duyulan kaynak miktarı daha da artar… Artar borçlar, katlanır,kaymaklanır, katmerlenirve hiç başa çıkılamaz bir hal alır. Sorunlu sistemler, zaman üzerinden hareket ederek tamir edilemez. Zamanın her ne kadar duygusal konularda tamir edici bir özelliği olduğu söylense de, yönetim sorunlarında, zaman pek de uyumlu bir ortak değildir.

Yerel yönetim sistemi, reforma muhtaç ise bu sorunların çözümleri zamana yayılarak sağlanamaz. Aksine zaman sorunların kalıcılaşmasına ve içselleştirilmesine neden olur. Zaman geçtikçe sorunlar artar, borçlar artar, halkın yerel yönetim sistemine olan inancı azalır, yerel yönetim hizmetleri aksar, yerellik güçsüzleşir, halk yorulur, yerel yönetici yorulur… Sorunlar çözüme ulaştırılamaz sonunda da yukarıda bahsettiğimiz ballı kaymaklı katmer durumunda büyük bir çıkmazın içerisinde buluruz sistemi. Zaman içerisinde kaynak aramak, doğru hedef ve misyon belirlemiş olan yönetim sistemleri için bir avantaj sağlamakla beraber, "eli kolu bağlı yalnızca geçen" zaman kimseye bir fayda sağlamadığı gibi ihtiyaç duyulan kaynağın da artmasına neden olur.

Bana sorarsanız yönetimde sorunları ertelemeyelim. Aksine sorunların çözümünde ihtiyaç duyulan reform hareketlerini bir an önce hayata geçirip, sorunlara kalıcı çözümler üretelim. Ortaçağdan, küresel döneme kadar onca sorun yaşamış, farklı boyutlar kazanmış yerel yönetim düzeni elbet KKTC'de de sağlam bir zeminde, sürdürülebilir bir yapıya kavuşacaktır. Bizim böylesi bir sistemi kurmak için yeter bilgi, beceri, deneyim ve inancımız vardır. Önemli olan biz bunları yapana kadar atı alanın Üsküdar'ı geçmemesidir.