Sistemi yenileme

Yayın Tarihi: 13/02/18 08:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+

Devlet yönetimlerinin çeşitli yöntemleri vardır. Artık bu yöntemler, bilimsel bir tabandan, günlük sohbetlere kadar her kademede tartışılır oldu. Her devlet kendi toplum özelliklerini dikkate alarak kendi sistemini yaratır. Topluma liderlik etmek, toplumun ihtiyaçlarının farkında olmak, zaman içerisinde sistemde var olan sorunların tespit edilmesi derken sistemin sürekli yenilenmesi, zamana ayak uydurması gerekmektedir. Aksi halde devleti kurduğumuz gününün şartlarında kurulan sistem ile yaşamaya devam etmek zorunda kalırız.Zaman içerisinde devletlerin uluslararası sistem içerisinde var olan yerini koruyabilmesi için, hem devletin içerisinde hem de devletin dışında oluşan gelişmelerin ve değişmelerin takipçisi olunur. Yani olunmak zorundadır. Kısacası sistem yenilenmeye muhtaçtır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin uluslararası sistemin tam olarak da bir parçası olamaması, sistemdeki tüm değişiklikleri göz ardı etmesi anlamına gelmemektedir. KKTC'nin yeni bir devlet oluşu bir yandan sistemdeki sorunların giderilebilmesi için bizlere bir fırsat sunarken, diğer yandan da sistemin tam olarak ne olması gerektiği yönünde tartışmalara neden olmaktadır. Yapılan tartışmanın devletin tüm kademeleri için yapılması gerekmektedir. Süreç oldukça sancılıdır ama sistem yenilemek sistemin her aşaması için büyük bir zorunluluktur.

Bugün sistemdeki sorunlar yalnızca hükümetin sorunu değildir. Sorun tüm toplumun sorunudur. Sanırım bu nedenledir ki tüm toplum, sistemin sorunlarını ince ince detaylandırıp tartışmaktadır. Bunun için de yeterli alt yapı yine bize devletimiz tarafından sunulmaktadır. Seçimden seçime doğru hiç hız kesmeden devam eden Kıbrıs Türk toplumu, her seçim dönemi sistemin sorunlarını bol bol tartışma fırsatı bulmaktadır. Cumhurbaşkanlığı, genel seçimler… derken, yerel seçimler gündemimizde… Bu kez deyerel seçimleri bahane edilerek sistemimizde bulunan sorunları tartışmaya devem ediyoruz. İşte sık sık seçim yapmanın bir avantajını da böylece bulmuş oluyoruz. Tartışmalar genelde yukarıdan aşağıya doğru ilerlemektedir. Başkanlık sistemi iyiydi değildi…Yok parlamenter sistem daha iyiydi tartışmalarıbir yandan… Diğer yandan dar bölge, geniş bölge tartışmaları…Seçimi nasıl yapsak…Oy pusulaları büyüktü, küçüktü…Sayım erkendi değildi…Tüm bunların yanında peki sistem ne olacak? Hadi biraz da sistemleri düzenlemek, düzeltmek için tartışmalar yapalım. Yapılan tartışmaları devletin idari kadrolarında bulunanlara duyuralım. Uygulamada yaşayalım. Memleketteki tüm siyasi süreçler devam ederken yirmisekiz belediyenin sistem içerisindeki durumunu tartışalım. Sistemin yenilenmesi için yerelden başlayalım. Belediyelere sistemin sorunlarını soralım.

Bana sorarsanız çileğin mevsimimi bilmem ama çilek her mevsim sevilir, tıptı sistemler gibi. Ama çilek de mevsiminde yenilir, tıpkı sistemler gibi. Rafta bir kutu çilek için saatlerce dil dökülür. Seçim dönemi yaptığımız gibi. Çilek yalnızca bir çilekken de güzeldir, şekere ihtiyaç duymadan yani bizim toplum gibi. Kırmızının en asil haliyle…Üzerine saatlerce konuşulan memleket gibi... Çok yersen alerji dahi yapan…Dedim ya işte bizim gibi. Rafta son kalan çileği siz almışsanız, arkadan gelenler sessizce bakar. Siz rafın arkasında duran seraya bakın, bahçeye bakın…Var mı hala çilek orada? Varsa tamam, işte siz o çileğe ulaşırsınız. Sistemler ve çilekler ne de benzerler… Şekere ihtiyaç duymadan yöneteceksin. Rafta kalmayan çilek misali, umudu yitirmeyip gözümüzü arkadaki bahçeye dikmek gerek. Sistemi yenilemek gerek. Sistem bozuk diye sessizce arkadan bakmak çözüm değildir. Bir sistem yenilenir…Bir toplum yeniden yeşerir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları