Yerel seçim öncesi yerel reform

Yayın Tarihi: 26/02/18 21:01
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+

Her zaman demişimdir, her seçim dönemi memlekette bir bayram havası eser. Sanırsınız memleketin sorunları bitmiş, yönetici seçiyoruz. Herkeste bir umut, sil baştan yaratılır bütün sistemler. Oysa sistem aynı, bizim bildiğimiz KKTC sistemi… Siyasetçiler yine bizimkiler… Bir değişiklik yok hani. Halkın istekleri dersen işte bildik konular… Sizin, bizin gençlerin işsizlik sorunları…Diye uzanan sorunlar. Bu gençler de haklı yani, koca koca üniversiteleri bitirmişler de ne yapsınlar… Her seçim dönemi vaatler kabarır da kabarır. Genel seçimlerde gördük, duyduk, onu kapatacağım, çünkü toplumu yanlış yere sürüklüyor. Bunu açacağım, topluma faydalı. Onu kaldıracak, bunu indirecek derken… İktidara geldiğinde gerçeklerle vaatler arasındaki uçurum büyür de büyür. Sonra yapacaktım da yetişmedi, sistem kökünden çürük. Tek başımaydım, yardım aldım vb. bahaneler üretilir de üretilir.Bu tarz üretiminde hiçbir zorluk çekilmemesi memleketimin gerçeğidir, kısacası gerekçeli kaçamaklar. Yine de yapılabilecek olan yapılır.Ne de olsa hükümet dört elle sarıldı. Olsun ne yapalım elde sihirli değnek de yok. Budur. Bu böyle bir sitem, bir haykırış, bir eleştiri, bir dertlenme falan da değildir benim de yaptığım. Umutsuzluk da değildir. Gerçeklik gözlüğünü takıp etrafa öylece bakıyorum.

Seçim dönemlerinde meyhanecilerin yüzü güler kanımca. Veya buluşma masaları da diyebiliriz. Siyasetçi ile halkı buluşturan. Yok, daha gerçekçi olalım. Halk biziz, siyasetçide bizim aramızdan yönetime talip olanlar. Yani bu ayrıştırma, biraz olsun siyasetçiyi mağdur ediyor. Neyse konumuz seçim ama en yerinden seçim… Genel seçimlerin arkasında bıraktığı toz duman hâlâ ciğerlerimizde iken, yeni konu ve gündemi ile yerel seçimlere geldik. Ben en çok yerel siyasetçilerin desteklenmesi taraftarıyım. Onar halka en yakın. Halkın sorunları ile bire bir mücadele eden…Yeter kaynağı varsa mücadele edebilen de diyebiliriz. Amacım kimseyi suçlamak veya sistemin sorunlarını küçücük bir köşeye sığdırmak değil. Sorun o kadar büyük ki denizlere yazsan, okyanusa uzansan belki…

Şimdi kimsenin kimseye vaatlerde bulunmasını beklemeden, yerel yöneticilerin de görüşleri alınarak, merkezi yönetimin kontrolünde belediyeler reformu yapılmalıdır. Yıllarca konuşuldu. Konuşulan belediyecilik reformu üzerinden en az beş İçişleri Bakanı değişti. Hadi önce sil baştan belediyeler yasasını değişelim. Yamalı bohça gibi her gün bir yanını dikmeyelim. Herkes sorunu kabul ediyor. Bugüne kadar doğru zaman beklendi. Geçen bu süre zarfında hem yerel yöneticiler hem de yerel halk konuya yavaşça ısındı. Artık herkes belediye sayılarının azaltılacağından emin. Yani kimse şoke olmayacak. Yalnızca kim kiminle birleşecek, kim kimle ayrılacak net değil. Bu olmayan netlik genel siyasal sistemin işine yaramaktadır. Ne de olsa genel seçim kazanmanın yolu yerel siyasetten geçer. Şimdilerde ufukta bir genel seçim görülmüyor. Kısacası siyasi partilerin yerelden beklentileri en az seviyede… O zaman, bu zaman reform için doğru zaman.

Bana sorarsanız, yerel seçimlere gidilmeden reform yapılmalı. Görev süreleri tamamlanan belediye başkanları yeni bir yerel yönetim sistemi için çalışmaya başlamalıdırlar. Şimdi bozuk bir düzen için 4 yıl daha görevde olacak yerel siyasetçilerin seçimi, sistemdeki aksaklıkları düzeltmeyecek, yeni sorunlar üretecektir. Sorunları ertelemek gelecekteki aydınlık günleri ertelemektir. Hadi, yerel sorunları yerinden çözelim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları