Karışık yemek işleri

Yayın Tarihi: 05/04/18 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Beni tanıyanlar bilir böyle yemek işlerine oldukça meraklıyımdır. Sabah, öğlen, akşam demeden yemek yemeği bir sosyalleşme ortamı olarak görürüm. Hem pişiririm hem de etrafımdaki herkese denetirim. Olmuş mu diye? Yemek yemekten çok, pişirmek ve pişen yemeği dostlarla birlikte yemek büyük bir hazdır. Yalnız başıma yemek yemekten hoşlanmaz, bir bardak çay bile içecek olsam mutlaka arkadaşlarımı ararım. Küçük masaları birleştirip büyük sofralar kurmaya bayılırım. Bunun toplumsal alışkanlıktan ortaya çıkan bir davranış olduğu kanısındayım. Yemek yemek her zaman özel bir etkinlik gibi gelir bana, bir bahanedir, bir ara veriş, bir sohbettir. Birliktelik için bir araçtır. Yemeğin önemi, yediğin yemekten çok, kim ile yiyeceğinle ilgilidir. Bu bayram sabahı kurulan bir sofra olabilir. Veya ailece yenilen bir Pazar kahvaltısı… Bazen iki ders arası elde bir ekmek arası peynir, bir muhabbettir…Bazen de uzun sofralarda işle karışık akşam yemekleri…Bazen biraz sütle biraz yulaftır yemek… Ama nerede ve kiminle yendiği de ayrıca önem taşır…Bir kahve içerisin de kimle içtiğin, içerken ne konuştuğun önem taşır. Bir iş yemeği, bir bayram yemeği, bir aile, bir sorunu çözmek için yenilen bir dostluk yemeği derken…Yemekler artar da gider…Devlet işin içine girince yemenin önemi ayrıca artar. Devlet yemekleri ile ilgili mevzu çok olur. Kim ne yedi tartışmaları ortaya çıkar. Sen daha fazla yedin ben daha fazla yemedim tartışmaları da şaka ile karışık mutlaka yapılır. Devlette yemek adettendir diye dedikodular çıkar, espriler yapılır… Uluslararası alanda yemek, bazen de iki taraf arasında arabuluculuk yapmakta kullanılan bir araçtır. Tatlı sert yemekler… Yemeği yersin de anlaşamazsın misali…Kurucu Cumhurbaşkanımız Sn. Rauf Raif Denktaş'ın Kıbrıs Rum Başkanları ile yemiş olduğu yemekler üzerine diplomasi dersleri okutulabilir. Sn. Denktaş'ın "Senin şekerin var, tatlı yiyemezsin deyip te karşı tarafın kadayıfını da yemesi" benim en sevdiğim diplomasi yemekleri sohbetlerindendir. Bakalım Kıbrıs diplomasisi çerçevesinde daha nice yemek anıları vardır başkanlarımızın…Bugünlerde bir yemek hazırlığı daha yapılıyormuş. Bugün şöyle bir baktım da, evet demekten az biraz yorgun gördüm Kıbrıs Türk Halkını… Bu yemekten pek bir ümitsiz…Sonuçları konusunda herkes pek bir emin…Ne de olsa bir sonuç çıkmaz…

Bana sorarsanız daha kaç yemek yenir…Daha kaç kez oturulur görüşme masasına bilinmez ama, sonuçsuz toplantılardan ve uzun yıllardır süregelen görüşmelerden sonuç bekleyen bir halk vardır. Daha kaç yıl devam eder bu görüşmeler, Kıbrıs Rum tarafı Kıbrıs Cumhuriyetini temsil ediyorum diye uluslararası alanda tanınırken, KKTC nereye kadar görüşmelere devam eder? 2004 yılının üzerinden 14 yıl geçti. 14 yıl geçti Kıbrıs Türkü Annan Planına Evet diyeli…14 yıl geçti… Kıbrıslı Rumlar Hayır diyeli…Ne değişti? Doğalgaz bulunur, Gazın ipi ile bir anlaşma sağlanır derseniz, üzerinde birçok ülkenin oyununun kurulu olan ipe fazla güvenmeyin derim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Prof. Dr. Deniz İŞÇİOĞLU yazıları